öğün oor Albanees
öğün
Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees
vakt
Oradaki kardeşler her öğün sadece az yağlı, tuzlu bir tortilla yiyip, bir fincan kahve içmekle yetiniyorlardı.
Në çdo vakt, vëllezërit mjaftoheshin vetëm me një pite meksikane me pak sallo e kripë, si edhe një filxhan kafe.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Kendime öğle yemeği hazırlamak zorunda olmadığım ilk zamanlardandı.
Atë që sapo the, " Çfarë tjetër bën përveç fluturimit? "ted2019 ted2019
Fakat bir öğle yemeği arasında o zamanlar bu işin gözetimini yürüten Joseph Rutherford birader benimle konuşmak istedi.
Të shkëlqyeshmejw2019 jw2019
James anlatmaya devam ediyor: “Şirketimizde öğle aralarında sık sık çok ilgi çekici sohbetler olur.
Ne pothuaj se u mbytëm e u dogjëmjw2019 jw2019
Öğle yemeğim olacak.
Me një fjalë- na kërcnon LUFTA!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Öğle arasında hangi düzenlemeler yapılmıştır? Bunun ne gibi yararları vardır?
Gjeneral, ke vrarë kaq shumëjw2019 jw2019
Roma’da kayda geçen ilk oyunlar, üç çift gladyatörün öküz pazarında dövüştürüldüğü MÖ 264’te düzenlendi.
Ndërmirrni diçka, rreshterjw2019 jw2019
Kısa süre sonra, dondurucu bir Aralık günü öğle vakti, Sigurimi (sivil polis) bürosuna çağrıldım.
Nëse bie, do më shpëtoje?- Sigurishtjw2019 jw2019
31 Öküz bir çocuğa tos vurmuşsa, çocuk erkek veya kız olsun, öküzün sahibi hakkında bu hüküm uygulanacaktır.
Seksi është një marrëveshje me të vërtetë e madhe, Dhe nëse ju nuk ndiheni ende gati,Atëherë unë mendoj se ju duhet të prisnijw2019 jw2019
Evet, oldukça fazla oynuyorlar ama bu diğer olanların yanında küçük bir öğe
Gjithmonë shohim në të kaluarënQED QED
▪ Öğle Yemeği: Öğle arasında bölge ibadetinin yapıldığı yerden ayrılmak yerine lütfen yiyeceğinizi yanınızda getirin.
Është zgënjimjw2019 jw2019
Kraliyet sofrasından ve imparatorluk sarayından uzaklaştırıldı. Kırda yaşamaya ve öküz gibi ot yemeye başladı.
Nuk ka asnjë arsye për ju për të sjellë këtusajjw2019 jw2019
Şu temel öğe olmadan hiçbir şeyin bir değeri yoktur: Yaşam.
Vetem thashethemejw2019 jw2019
Mutlu bir aile yaşamına katkıda bulunan dört gerekli öğe üzerinde duruyor: (1) özdenetim, (2) reisliği tanımak, (3) iyi bir iletişim ve (4) sevgi.
KarI, a jeni mirë?KarI?jw2019 jw2019
‘Dün öğle üstü saat birde’ dediler.
Togawa Taro është i vdekurjw2019 jw2019
Güneşin ışıl ışıl parladığı öğle sonrasında, ev sahibinin kızlarından birinin çadırın önünde elinde bir iğle oturduğunu gördüm; hayvan kılını maharetle kalın bir ipliğe dönüştürüyordu.
Të të shikojnë është...- E keqe. Kam konfiskuar një kuti të tërë me këtojw2019 jw2019
Sergide önde gelen Türk müzelerinden gelen # arkeolojik öğe, belgeler ve İslam kültürüne ait eşyalar yer alıyor
Do të luftojmë para se të jetë shumë vonëSetimes Setimes
Sonunda, Deputatskiy’den ayrıldıktan 16 saat sonra, öğle üzeri Khayyr’a vardık.
Ti e di, zemërjw2019 jw2019
Şimdi öğle yemeği teklifimi neden kabul etmediğini anladım.
Gëzohem që të shohOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sıradaki müşterilere e-posta atacağım ve en geç öğle yemeğine orada olacağım.
Isha i pari në parajsë që u përula para jushOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onu uzun yol etkilemiş ya da yakıcı öğle güneşi çarpmış olabilir miydi?
Duhet të ngrihesh.Sepse do të bëhesh babajw2019 jw2019
Sıfır-sıfır-bir olan genç bir adam şöyle açıklıyor: “Günde bir öğün yemek yiyorum.
Ai do ta mësojë shpejt.Do t' i japim qelinë tëndejw2019 jw2019
Günümüzde 5.000’den fazla erkek ve az sayıda kadın bir günde 200.000’den fazla öğle yemeğini kendi bölgelerindeki evlerden alıp 20 milyonu aşkın kişinin yaşadığı kalabalık kentin dört bir yanındaki işyerlerine ulaştırır.
Thuaju që dua të di për armët e shkatërrimit masivjw2019 jw2019
Tutulma anında büyük bir teleskop ile güneşi gözlemlediğimizde doğrudan Öküz Kümesi yıldız demetine bakıyor olacağız.
Çfarë je duke bërë tani?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kantinde iki kızla birlikte öğle yemeği yiyorsun. O sırada, okula yeni gelen çocuk oradan geçiyor.
Po, më pëlqenjw2019 jw2019
O öğle yemeğimdi.
Fluturova tre orë që të flas me shkencëtarin që tha për vjedhjen e materialeveOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.