toplam bolluk
totalt slack
bolluk oor Sweeds
bolluk
Vertalings in die woordeboek Turks - Sweeds
överflöd
Eğer biri mutluluğunu izleyebiliyorsa, siz de her konuda bolluk ve refahın izini takip edebilirsiniz.
Om man kunde följa sin lycka, skulle man följa stigen mot överflöd och välmående på alla nivåer.
ymnighet
6 Ve Nefililer ile Moroniha’nın orduları Bolluk ülkesine kadar sürüldüler.
6 Och nephiterna och Moronihahs härar drevs ända in i landet Ymnighet.
rikedom
bolluk sonuçta başka ellere düşebilir, daha fazla haketmeksizin.
Ingen förtjänar rikedom och inflytande mer än han.
En 7 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge
riklighet · bredd · vidd · välstånd · överflod · förmögenhet · samling
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Yiyeceğin bolluğu ve zararlılarla beslenen yararlı böceklerin yok edilmesi sayesinde böcek ilacına dirençli böceklerin toplam sayısında bir patlama olması kesindir. Bu, çiftçiyi tekrar ilaçlama yapmaya, belki de çok daha güçlü bir böcek ilacına başvurmaya bile zorluyor.
I vissa fall (t.ex. om ett testämne förväntas ha låg toxicitet) kan gränstest utföras med # ìg verksamt ämne per bi, i syfte att demonstrera att LD# är högre än detta värdejw2019 jw2019
(Levililer 3:17; 7:26, 27) Yehova’nın verdiği bolluğun takdir edildiğini gösteren ekmek veya tahıl takdimeleri de vardı.
Bob, mår du bra?jw2019 jw2019
Biz üye toplamağa çalışmıyoruz veya bir din namına bir şeyler satmıyoruz, fakat bugün yakında Tanrı’nın Krallığı altında yeryüzünde ‘sulh bolluğu’ olacağına dair vaadini sizinle paylaşmak üzere kapınızı çaldık.
Vi kunde ha önskat att Europeiska unionen hade en konstitution på 50-årsdagen av Romfördragens undertecknande.jw2019 jw2019
Fakat halimler dünyayı miras alacaklar, ve selâmet bolluğunda lezzet bulacaklardır” (Mezmur 37:10, 11).
Nu ser det ut som du är skyldig mig en öljw2019 jw2019
(Resullerin İşleri 24:15) O zaman, başkalarıyla birlikte Ntabana ailesi de ‘barış bolluğunda lezzet bulacaklardır.’—Mezmur 37:11.
Det var vad han sa till mejjw2019 jw2019
Fakat halimler dünyayı miras alacaklar, ve selâmet bolluğunda lezzet bulacaklardır.”
Vi grundade våra överläggningar på de frivilliga avtal och riktlinjer om bästa praktiksom överenskoms i Madrid 2003.jw2019 jw2019
Tüm bu şeylerin böylesi bir bollukla sürekli geliyor olması ve hiç bitmiyor olması oldukça şaşırtıcı, ve biz hiç şaşırmadık.
Åh, du vill inte ha min hjälp?QED QED
Bu bolluk ortamını yaratabildiğimiz sürece, açgözlülük,...... bencillik, bir çok suç unsuru ve anormal davranış şekilleri de ortadan kalkacaktır.
Och jag vet att du är en horaQED QED
(Vaiz 8:9) Mezmur yazarı, Mesih’in yönetimindeki koşullarla ilgili peygamberlik niteliğindeki şu sözleri yazdı: “Onun günlerinde salih çiçeklensin, ve . . . . selâmet bolluğu bulunsun.”—Mezmur 72:7.
Översättningsarbetet kommer i huvudsak att utföras av Översättningscentrum för Europeiska unionens organ i Luxemburgjw2019 jw2019
Ancak bitkisel gıdanın bolluğuna rağmen bunları toplamak nadiren kolaydır.
Det är du som är övervakare!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Mukaddes Kitap şöyle diyor: “Yerde, dağlar başında, buğday bolluğu olacaktır. (YD)”—Mezm.
Överträdelser av lagen av den # mars # bestraffas med fängelse i mellan åtta dagar och fem årjw2019 jw2019
(İşaya 65:13, 14) Acaba Tanrı kullarına nasıl bolluk sağlamaktadır?
Borttagande av en finansiell tillgång från balansräkningen (punkterna #–jw2019 jw2019
Acaba bu bolluğun ardında yatan ne?
Låt Kina sova, för när det vaknar kommer världen att darra.jw2019 jw2019
Bahse girerim onlar hâlâ İtalya'da bolluk içindeler.
Har jag böcker om vampyrer!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
20 Kral Davud, Tanrı’nın ruhunun ilhamı altında şöyle konuşmuştu: “Fakat halimler dünyayı miras alacaklar, ve barış (YD) bolluğunda lezzet bulacaklardır.”
Vi är trots allt alla mogna demokratier.jw2019 jw2019
Yani benim bahsettiğim şey modern, bolluk içindeki Batı toplumlarının garip sorunu.
Då gör vi det härQED QED
(b) Nasıl ‘barış bolluğuna’ erişebiliriz?
Sâ vart ska du âka?jw2019 jw2019
▪ Bilgi bolluğu içindeler (Daniel 12:4).
Datum för godkännande/vägran/återkallelse av godkännandeajw2019 jw2019
Mezmur 37:11’de şöyle okuyoruz: “Barış bolluğunda mutluluk bulacaklar.”
Jag tittade inte på digjw2019 jw2019
Çok yaşa, Prenses Bolluk içinde yaşayasın
Han kommer bara att bli värreOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yehova şu rahatlatıcı vaatte bulunuyor: “Yumuşak başlılar yeryüzünü mülk edinecek, barış bolluğunda mutluluk bulacaklar.”
Vi upprepar dock att Europaparlamentet politiskt kommer att åta sig att se finansieringen av detta fiskeavtal som prioriterat.jw2019 jw2019
Bolluk ve cazibe dolu bu topraklara gelmekten fazla bir şey istemedim.
Arbetsgruppen för läkemedelseffekt (EWP) Arbetsgruppen för immunologiska läkemedel (IWP) Arbetsgruppen för biverkningsbevakning (PhVWP) CPMP: s och CVMP: s gemensamma arbetsgrupp för kvalitetsfrågor (QWP) Arbetsgruppen för läkemedelssäkerhet (SWP) Ad hoc-gruppen för antimikrobiell resistens (ARWG) Arbetsgruppen för förbättring av läkemedelsutbudetOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu oranlar genellikle yıldız yüzeylerinde gözlemlenen element bolluklarına denktir.
Vävnader med ursprung i Egypten (HS-nummer #) importeras till Norge där byxor för män (HS-nummer #) tillverkasWikiMatrix WikiMatrix
Yehova barış ve bolluğu betimlemek üzere ülkenin iki uç noktasına değiniyordu.
Jag klarar inte en ynka flaska i veckan!jw2019 jw2019
203 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.