amiga oor Turks

amiga

naamwoord vroulike

Persona a la que se ha hablado en varias ocasiones, que comparte un conocimiento común y con la que se tiene empatía.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

arkadaş

naamwoord

Estoy agradecido por los amigos que me mantienen activo y social.
Beni aktif ve sosyal tutan arkadaşlar için minnettarım.

dost

naamwoord

Buena fiesta amigo. Debería haber invitado a mis primos a que vinieran también.
Güzel parti dostum. Kuzenlerimi de gelmeleri için davet etmem gerekirdi.

ahbap

naamwoord

Escucha, amigo, has ganado claramente pero realmente necesito el concierto
Dinle, ahbap, şüphesiz sen kazandın, ama cidden bu işe ihtiyacım var.

Soortgelyke frases

lista de amigos
arkadaş listesi

Falso amigo
Yalancı eşdeğer

módulo Amigos
Arkadaş modülü

Decírselo a un amigo
Arkadaşına söyle

Amigos y familiares
Arkadaşlar ve Aile

fuego amigo
Dost ateşi · dost ateşi

parientes y amigos
konu komşu

Mis amigos y los amigos de mis amigos
Arkadaşlarım ve onların arkadaşları

Algunos amigos
Bazı arkadaşlarım

voorbeelde

Tengo entendido que tú y la antigua novia se hicieron amigas
Görüyorum ki eski kız arkadaşla kanka olmuşsunuz

¿Te mudaste aquí con amigos, o...?
Buraya arkadaşlarınla filan mı taşındın?

Por que somos amigos.
Çünkü biz arkadasiz.

Viagra, el mejor amigo del hombre
Viagra, erkeklerin en iyi dostudur.

Lo comprobé con mi amigo del cuerpo.
Emniyetteki arkadaşıma sordum.

Bueno, debes de tener algunos amigos en verdad jodidos, entonces.
Peki, o zaman başka kişilerle de ilişki yaşa.

Es tan bueno escucharte decir eso, amigo.
Bunu söylediğini duymak ne güzel.

Explica a tus amigos lo que les harían los austriacos.
Arkadaşlarına Avusturyalıların onlara ne yapacaklarını anlat.

Seguro, todos son mis amigos.
Elbette, hepsi arkadaşlarım.

Bueno, no son realmente amigos.
Onlar arkadaş değiller.

Es un viejo amigo.
En eski arkadaşlarımdan biri, tamam mı?

Viniste con amigos.
Bakıyorum arkadaşlarını getirmişsin.

Escuché que tienes una nueva amiga.
Yeni bir hanım arkadaşın olduğunu duydum.

Luther Coleman era mi amigo y pensé que quizá... habría algo que pudiera hacer.
Luther Coleman, dostumdu, ve düşündüm de belki yapabileceğim bir şeyler vardır.

Tienes un amigo.
Bir arkadaşın oldu.

¿Crees que follarte a mi hija te hace mi amigo?
Kızımı sikiyor olman seni arkadaşım yapmaz.

¿Te gusta el nuevo amigo de mamá, bebé?
Annenin yeni arkadaşını sevdin mi, yavrum?

Por poco acaricié a mi confidente; al hablar de la amiga que yo amaba, me brotaban las lágrimas.
Sırdaşımı okşar gibiydim adeta; ona sevdiğim arkadaşından söz ederken, gözlerim yaşarıyordu.

¿Qué tan grave un amigo?
Ne kadar yakın bir arkadaş?

Entonces, ¿no eran amigos?
Yani arkadaştınız?

y tu amigo necesita un doctor.
Arkadaşının da doktora ihtiyacı var.

Eres más que un amigo, Anton.
Dosttan da ötesin sen Anton.

¡ Eh, amigo mío!
Hey, adamım!

Le supliqué que hiciera este pueblo para ti y tus amigos para que pudieras encontrar amor, felicidad.
Bu şehri sen ve arkadaşlarının mutluluğu ve huzuru bulabileceği bir yer hâline getirmesi için ona yalvardım.

Zverkov había ofrecido a sus amigos tres botellas de champán.
Zverkov gerçekten onlara üç şişe şampanya ısmarlamıştı.