değirmen oor Fins

değirmen

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

mylly

naamwoord

Ancak bizim gezdiğimiz türden bir değirmen, ev gibi de kullanılabiliyor.
Sellainen mylly, jossa me kävimme, saattoi kuitenkin toimia myös kotina.

Değirmen

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

mylly

naamwoord

Değirmenler hakkında duyduğumuz tüm bu şaşırtıcı gerçekler, değirmenci Jan ile yaptığımız geziyi çok ilginç bir deneyim haline getirdi.
Nämä kertomukset ja kaikki muut mielenkiintoiset tiedot myllyistä tekivät käynnistä Jan-myllärin luona ikimuistoisen.

Soortgelyke frases

yel değirmeni
tuulimylly

Yel değirmeni
tuulimylly

kahve değirmeni
kahvimylly

değirmen taşı
myllynkivi

voorbeelde

Vahiy 18:21, 24 sahte dinin dünya çapındaki sistemi olan Büyük Babil hakkında bize şunları söylüyor: “Kuvvetli bir melek bir taş, sanki büyük bir değirmen taşı, kaldırdı; ve: Büyük şehir, Babil, böyle büyük düşüşle atılacak, ve artık asla bulunmıyacak, diyerek onu denize attı.
Ilmestyksen 18: 21, 24:ssä sanotaan Suuresta Babylonista, väärän uskonnon maailmanlaajuisesta järjestelmästä: ”Voimakas enkeli nosti kiven, niin kuin suuren myllynkiven, ja heitti sen mereen ja sanoi: ’Näin heitetään rajusti pois Babylon, se suuri kaupunki, eikä sitä löydetä enää koskaan.

Ancak bizim gezdiğimiz türden bir değirmen, ev gibi de kullanılabiliyor.
Sellainen mylly, jossa me kävimme, saattoi kuitenkin toimia myös kotina.

Meyvenin lifi ve dış kabukları da yeniden işlemden geçirilip değirmenin buhar kazanlarında kullanılmak üzere yakıta dönüştürülüyor.
Myös hedelmän kuidut ja kuoret kierrätetään, sillä niillä lämmitetään tehtaan höyrykattilat.

Zamanla, yük hayvanları tarafından döndürülen daha ağır ‘değirmen taşları’ yaygınlaştı (Matta 18:6).
Aikanaan yleistyivät suuremmat myllynkivet, joita väänsi aasi tai jokin muu vetojuhta (Matteus 18:6).

Yel Değirmeni, ya da diğer adıyla feryat deliği Bay Dimmick'i ya şampiyonluğa ya da hüsrana sürükleyecek.
Tuulimylly on ollut hänen upean uransa kompastuskivi.

Mesih İsa şöyle uyarmıştı: “Bana iman eden bu küçüklerden birini kim sürçtürürse, boynuna büyük bir değirmen taşı takılıp denize atılması kendisi için daha iyidir.”—Markos 9:42.
Kristus Jeesus varoitti: ”Joka viettelee [kompastuttaa, Um] yhden näistä pienistä, jotka uskovat, sen olisi parempi, että myllynkivi olisi pantu hänen kaulaansa ja hänet olisi heitetty mereen.” – Mark. 9:42.

Değirmenin suyunun nereden geldiğini öğrenir öğrenmez çıkar gideriz.
Selvitämme vain mistä raha tulee ja häivymme sieltä.

Şubat 1752’de yetkililer yel değirmeni ihracını yasakladı.
Helmikuussa 1752 viranomaiset kielsivät myllyjen ulkomaanviennin.

Ben de tam değirmene gidiyordum.
Olin juuri lähdössä tehtaalle.

MS birinci yüzyılda Filistin’deki Yahudilerin de bu tür bir değirmene aşina olduğu anlaşılıyor; çünkü İsa ‘değirmen taşından’ söz etti.—Markos 9:42.
Se oli tuttu ajanlaskumme ensimmäisellä vuosisadalla Palestiinassa asuville juutalaisille, sillä Jeesus puhui ”myllynkivestä, jollaista aasi vääntää” (Markus 9:42).

Bir kaynağa göre böyle değirmen taşları genelde 2 ila 4 kilogram ağırlığında olurdu.
Erään lähteen mukaan tällainen jauhinkivi painoi tavallisesti 2–4 kiloa.

Babam o değirmende 60 yıl çalıştı.
Isä oli töissä tehtaalla 60 vuotta.

Bu değirmen, kanatlarla beraber tüm yapının rüzgârın estiği yöne doğru dönmesini sağlayan bir direğin üzerine yerleştirilmişti.
Se rakennettiin tolpan varaan, jolloin koko rakennelma siipineen voitiin kääntää oikeaan suuntaan.

Şöyle yazıyor: “Kuvvetli bir melek bir taş, sanki büyük bir değirmen taşı, kaldırdı; ve: Büyük şehir, Babil, böyle büyük düşüşle atılacak, ve artık asla bulunmıyacak, diyerek onu denize attı.
Siinä sanotaan: ”Voimakas enkeli nosti kiven, niin kuin suuren myllynkiven, ja heitti sen mereen sanoen: ’Näin heitetään rajusti pois Babylon, se suuri kaupunki, eikä sitä löydetä enää koskaan.

Değirmende çalışanlardan biri aramış, Janek Pulaski.
Hän oli saanut puhelun sahalla työskentelevältä Janek Pulaskilta.

Yeni doğanların hepsini katletti. Firavun'un yeni doğan çocuğundan değirmendeki kölelerin çocuklarına kadar hepsini.
Hän iski maahan kaikki esikoiset. Faaraon perijästä myllyorjan esikoiseen.

Gerçekten de, 18. yüzyılın ortalarında yel değirmeni teknolojisinin giderek zayıflaması o kadar ciddi boyutlara ulaştı ki Hollanda hükümeti duruma müdahele etmeye karar verdi.
Sitä vietiin ulkomaille 1700-luvun puolivälissä jo siinä määrin, että valtiovalta puuttui asiaan.

Babam diğer herkes gibi bir değirmende çalışırdı.
Isäni oli tehtaalla töissä kuten kaikki muutkin.

Eski değirmen yandı.
Mylly paloi.

Buna ek olarak yabancılar ülkede casusluk yaparak başka ülkelerde çalışmak için ayartacakları değirmen ustaları arıyorlardı.
Lisäksi ulkomaiset vakoojat kiertelivät maassa etsimässä myllynrakentajia ja houkuttelivat heitä töihin muihin maihin.

Şunlar yel değirmeni mi?
Ovatko nuo tuulimyllyjä?

Bu konuda eski bir çözüm, çevrilebilen, diğer adıyla direkli yel değirmeniydi.
Yksi varhainen ratkaisu ongelmaan oli varvasmylly.

Dik merdivenden dikkatli şekilde inerken, değirmenin tepesinden aşağıya uzanan ana mili yakından görebiliyoruz.
Laskeudumme kieli keskellä suuta portaat alas ja tutkimme lähemmin pääakselia, joka kulkee koko myllyn läpi ylhäältä alas asti.

Eski değirmende çekimi yapamayız.
Emme voi kuvata myllyllä.

Bu değirmen suyu çok tuzlu ve pis..
Tämä kaivovesi haisee.