ırmak oor Nederlands

ırmak

naamwoord, Noun

Vertalings in die woordeboek Turks - Nederlands

rivier

naamwoordmanlike, vroulike
nl
Stromend water dat in een bedding van een hoogte naar een laagte vloeit en uiteindelijk naar een meer of een zee stroomt, uitgezonderd in woestijngebied waar het in het niets kan verdwijnen.
Söyle ona koyu renk köpük ırmak kenarı olacak ve yeşil köpük ağaçlar için.
Vertel haar dat de donkere grond schuim voor de rivier is en de groene schuine voor de bomen.
en.wiktionary.org

stroom

naamwoordmanlike
Hatırladığım kadarıyla içeride bir ırmak ve bir şelale olacaktı.
Ik herinner me dat er een stroompje bij een waterval is.
en.wiktionary.org

vloed

naamwoord
Wiktionnaire

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Irmak

eienaam

Vertalings in die woordeboek Turks - Nederlands

Rivier

Zamanın akışkan olduğu inancı belki de mantıklı. Irmak gibi, akımları, girdapları ve dalgası var.
Misschien zit er iets in dat tijd vloeibaar is. Zoals een rivier, met stromingen, draaikolken en terugloop.
Astronomia Terminaro

Eridanus

eienaam
Astronomia Terminaro

Vliet

Astronomia Terminaro

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Hava tertemiz ve ırmaklar durmaksızın çağlıyor.
« Voor elk natuurreservaat ingesteld krachtens dit decreet wordt een beheersplan opgesteldOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Resul Pavlus onlara iyi haberi duyurduğunda, o ve başka dindar kadınlar bir ırmak kenarında tapınmak için bir araya gelmişlerdi.
Dit gaat veel te snel!Eigen terrein? Nee, natuurlijk niet. Het is te moeilijk om iemand achter vijandelijke linie af te zetten. Zal ik een reddingsploeg op pad sturen?-We hebben geen diplomatische binding met dat landjw2019 jw2019
Gece boyunca ırmağı dinleyeceğiz.
We worden afgemaaktOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kitabın dediği gibi, bana iman edenin içinden diri su ırmakları akar.”
De treinbestuurder dient in staat te zijn op adequate wijze te anticiperen en reageren in termen van veiligheid en prestatiesjw2019 jw2019
Endüstri kuruluşlarına, ırmağı kirletici maddeleri yüzde 90 oranında azaltmaları için belirli bir zaman verildi.
een civiel typecertificaat; ofjw2019 jw2019
Bu... ırmakları... geçmek... neredeyse beni öldürecekti.
De Europese Unie heeft relatief goede mogelijkheden om zich aan te passen dankzij haar goede infrastructuur en de doelstellingen van haar landbouwbeleid, die erop neerkomen dat de productie overal op haar grondgebied gehandhaafd dient te blijvenLiterature Literature
Sanki bir ırmak kıyında duruyor gibiyiz
Wij moeten sociaal en economisch investeren, zodat de mensen en hun gezinnen een welvarende toekomst hebben, zodat zij geen geweld willen voor hun kinderen.opensubtitles2 opensubtitles2
Bu bölgede tarım için suya talebin hızla artması, gölü besleyen ırmakları ve dereleri kurutuyor.
laten blijken uit de statuten dat de rechtspersoon een toeristisch-recreatieve doelstelling heeftjw2019 jw2019
(Ezra 1:1, 2) Ayrıca, Yeruşalim’deki mabetten hiçbir zaman bir ırmak çıkmadı.
Gewoon doorspelenjw2019 jw2019
“Hayat suyu ırmağı” Yehova’nın itaatli insanlığı günah ve ölümden kurtarmak üzere sağladığı nimetleri temsil eder.
Ja, maar we kunnen het nu ook niet met je, niet dan?jw2019 jw2019
Fakat bu ırmak ne zaman akıyor ve bu bugün bizim için ne anlama geliyor?
Ik ben bij je, Chiefjw2019 jw2019
Ancak bütün bu gelişmeler olduktan sonra, suları denize geri döndüren ırmakları oluşturmak üzere, bulutlar yağmur sularını yeryüzüne damlatır.
Was ie dronken?jw2019 jw2019
Bu girişim, askerlerin, ırmağın yatağından Babil’e girmelerini sağladı.
Jij vroeg me of ik langs wilde komenjw2019 jw2019
Ren ırmağı yoluyla işlerini tamamladıkları Worms’a geldiler.
De fabrieken verbinden zich ertoe door te gaan met het objectief van een saldo van te recupereren uren van ongeveer vijftig uur per arbeider, globaal te evalueren over de gehele duur van de overeenkomstjw2019 jw2019
Altıncı boruda olduğu gibi, altıncı tas Fırat ırmağı (Babil) ile ilgilidir.
Wat kan ik voor u doen?jw2019 jw2019
Kitabın dediği gibi, bana iman edenin içinden diri su ırmakları akar.”
Hij bleek verdwenen te zijn, op dezelfde dag van zijn levenjw2019 jw2019
Bangladeş’te büyük bir genişliğe ulaşıp bir iç deniz görünümü alan ırmağın bu kesiminde her türlü ulaşım olanağı vardır.
Uiterlijk op # juni van het jaar waarin de gemeenteraadsverkiezingen zullen plaatsvinden, stelt de Vlaamse Regering een lijst op van het aantal te verkiezen gemeenteraadsleden per gemeente op basis van de bevolkingsaantallen van de gemeenten die, overeenkomstig artikel #, laatste lid, van de Nieuwe Gemeentewetdoor de minister van Binnenlandse Zaken in het Belgisch Staatsblad zijn bekendgemaakt en wordt opdracht gegeven tot bekendmaking van de lijst in het Belgisch Staatsbladjw2019 jw2019
Yolları üzerinde timsahların mesken tuttuğu çaylar ve ırmaklar bulunuyordu.
Het voormelde artikel #, tweede lid, bepaalt trouwens geenszins bij wat men geacht moet worden zijn belang te verliezenjw2019 jw2019
Onlar dış avluda hizmet ediyorlar ve aynı ırmak, rüyetteki mabedin o bölümünden de geçiyor.
Er moet ook bijzondere hulp worden voorzien voor gebieden en regio's in de Gemeenschap die economisch en sociaal achtergesteld zijnjw2019 jw2019
Bu bölge, doğal bir su kaynağının varlığını garantileyen kireçtaşı zemini nedeniyle seçilmiş olmalı. Büyük ırmaklardan uzakta bulunan bir bölge için bu önemli bir etkendi.
Dat was een verkeerde diagnosejw2019 jw2019
O zaman selâmetin ırmak gibi, salâhın da deniz dalgaları gibi olurdu.”—İşaya 48:18.
Kun je tweeduizend zeggen?jw2019 jw2019
Her akarsunun, karıstıgı bir ırmak vardır.
Bij reiniging of verwijdering van het apparaat, stuurt de houder één van de overeenkomstig artikel # verkregen etiketten terug aan de DienstOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
21, 22. (a) Fırat ırmağının koruyucu suları MÖ 539’da Babil açısından nasıl kurudu?
Weet je, er zijn veel mensen met gekke ouders die goed terecht zijn gekomenjw2019 jw2019
27 Ve öyle oldu ki kral, ülkenin her tarafına, doğuda ve batıda denize kadar sınır oluşturan ve doğu denizinden batı denizine kadar ve sahil sınırının etrafında ve kuzeyde Zarahemla ülkesinin yanındaki çöl sınırında, doğudan batıya doğru akan Sidon ırmağının kaynağına bitişik Manti sınırının bir ucundan öbür ucuna kadar uzanan dar bir çöl şerit sayesinde Zarahemla ülkesinden ayrılmış olan çevredeki bütün bölgelerde var olan ve ülkesinin her tarafında bulunan halkının arasına bir duyuru gönderdi—ve böylece Lamanlılar ve Nefililer birbirlerinden ayrılmışlardı.
Ik heb alles gedaan wat ik wildeLDS LDS
Belki de sismik bir hareket mağaranın bir kısmının yıkılmasına ve ırmağın akışım engellemesine sebep olmuştu.
G. D. is vorigewinter overledenLiterature Literature
204 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.