bir ton oor Russies

bir ton

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

много

[ мно́го ]
Syfer
Bu üçü her ne arıyorsa arıyor olsun, bulmak için bir ton insan öldürdüler.
Что бы ни искали эти трое, они ради этого убили очень много людей.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

wedstryd
woorde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Böyle şeyleri çalışmak için bir ton zamanımız yok.
Я здесь работаю, а ты протираешь мехOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ağırlığı bir ton kadar.
У нас нет на это времени.Просто дай мне что- нибудь, что поставит меня на ногиOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İçinde bir ton yiyecek duruyor.
Убийцы Феокла!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir ton kilo almışsın
Вы думаете, что Вы можете взорвать?opensubtitles2 opensubtitles2
Bazen 10 bir ton ağırlığında öder!
" Альфа- # "- Это код атакиOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir ton tur vuruşu yaptın.
Хоть очищены от скверны, их мощи... обратятся в прах подземныйOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Beni anlıyormusun, dikkat ettiysen orada yüzüme bir ton silah çevriliydi, ve Cabral çok açıktı.
Мы можем сказать парням из отдела убийств проверить запасники на предмет закупокOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İşçilerden biri, bir ton tuz toplamanın üç saat sürdüğünü söylüyor.
Именно так.Это сказал Оскар Уайльд, кажетсяjw2019 jw2019
Bir ton kokain böyle gözüküyor.
Его привязали и тащили?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir ton tahıl üretmek için 1.000 metre küp su gerekir
Везде запретили куритьjw2019 jw2019
Bir ton ihtimal sadece.
Он привозил ей подарки из Тихуаны иOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tanrı bile yeşilin başka bir tonunu yaratmamış Bayan Donahue.
Некоторые говорят, что мы расистыOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Abraham'ın ailesi de Sleepy Hollow civarındaki bir ton arsanın sahibi.
Я и вправду подумал, что ты меня съешьOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu üçü her ne arıyorsa arıyor olsun, bulmak için bir ton insan öldürdüler.
Во- первых, отец- основатель нашей страныOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu sabah bir ton lahana çorbası içtim.
Это- СионизмOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve sonra, sesine sıradan bir ton vermeye çalışan Rahel’in sorusu: “Sence adresimizi kaybetmiş olabilir mi?”
Ты знаешь, что он взломал вашу машину?- Я подозревала этоLiterature Literature
Polisleri ve bir ton saçmalıklarını buraya getirmeyi aklından bile geçirme.
Ты слышала это?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir ton uranyuma karşılık teklifim bir keçi.
Извините!Не хотел никого обидетьOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Eric'in dediğine göre, minibüs mahzenden bir ton daha ağır olarak ayrılmış.
Я сделаю, что хочешь, яобожаю тебяOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve 5 kilo kokainin bir ton esrara bedel olduğunu anladıklarında kokain işine balıklama atladılar.
Почему я, сэр?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Zaten bir ton işin var.
Риса, Риса ты провел ночь в доме у Джейн, не так ли? а? что? я не... что правда?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir ton havyar yedim ama şampanyanın etkisini götürmedi.
Не очень хорошоOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Birinin peşine düşeceğim deyip, bir ton kokainle buraya geliyorsun.
И мы записали, что это сделал яOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu şey bir ton ağırlığında, bence kontrolün kimde olduğu apaçık ortada.
Ты знаешь, кто это был?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir ton resmi sertifikası da var.
Вы помогли мне найти того кого я давно потеряла и кто дорог мнеOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
935 sinne gevind in 22 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.