meme ucu
dede
meme oor Tagalog
meme
tr
Cinsel erişkinliğe ulaşmış bir kadının göğüsündeki [boynu ile karnı arasındaki bölgede], içinde süt bezleri olan etli organ.
Vertalings in die woordeboek Turks - Tagalog
suso
[ súso ]
Dolayısıyla sadece kitle çıkarıldı ve memesinin alınmasına gerek kalmadı.
Kaya sumailalim siya sa lumpectomy, anupat hindi na kinailangang tanggalin ang suso niya.
utong
[ utóng ]
tr
Süt bezelerinin ucunda bulunan, dişi memelilerde içinden süt çıkabilen, uzantı.
Orada bulunan dört memeden birine tutunduktan sonra meme yavrunun ağzında şişer.
Doon siya ay kumakabit sa isa sa apat na utong, na lumalaki naman sa loob ng kaniyang bibig.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Meme
Vertalings in die woordeboek Turks - Tagalog
Suso
Emzirmenin, annelere de bazı yararları var: Meme kanseri riskini azaltır ve doğum sonrası daha çabuk kilo verilmesini sağlar.
Kapaki-pakinabang din ito sa mga ina: Binabawasan ng pagpapasuso ang panganib ng kanser sa suso at pinabibilis ang pagbawas ng timbang pagkatapos manganak.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Prenteboek
utong
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
12 Mukaddes Yazıların yüklediği sorumluluklar izin verdiği takdirde, Mesih’i takip eden erkeklerin dolgun vakitli hizmete katılmaları, “önce tecrübe edil”meleri bakımından, mükemmel bir fırsat olabilir.
Kapag hinusgahan natin ang iba, paliwanag niya, hinuhusgahan natinang ating sarili, sapagka’t walang taong hindi nagkakasala.5 Ang hindi magpatawad ay malaking kasalanan—na ibinabala ng Tagapagligtas.jw2019 jw2019
Kişi ancak bu adımları attıysa ve adağıyla uyumlu bir yaşam sürüyorsa ruhen korunmayı bekleyebilir (Me 91:1, 2).
Ang katotohanang ipinahahayag nito ay magpapalakas sa ating pananampalataya sa Panginoong Jesucristo at gagawin tayong mas mabubuting disipulo.jw2019 jw2019
Me 34:18—Yehova “kalbi kırık” ve “ruhu ezik” olanlara nasıl davranır?
Naghahanap sila ng masisila sa kadiliman ng gabi, anupat nagtatago sa buong maghapon.jw2019 jw2019
Yehova, İsa’nın bazı sadık takipçilerinin gizlice içeri sızan ikiyüzlüler vasıtasıyla “düş”melerine neden izin verdi?
Hindi lamang nakikinabang ang mga estudyante sa inihandang kurikulum kundi natututo rin sila sa mismong pagkakita nila kung paano inoorganisa ang gawain sa sangay.jw2019 jw2019
The Way You Make Me Feel: Kısa sürüm.
(Gen 49:25) Tiniyak nito sa mga inapo ni Jose na magkakaroon sila ng kinakailangang suplay ng tubig mula sa langit at mula sa ilalim ng lupa, gayundin ng isang malaking populasyon.—Ihambing ang Deu 33:13-16; Jos 17:14-18.WikiMatrix WikiMatrix
Me 11:3—Bu ayet ne anlama gelir?
Kaya, nais kong imungkahijw2019 jw2019
● Meme kanseriyle ilgili temel tıbbi terimleri öğrenin.
Oo, nandito parati si Mo.jw2019 jw2019
Yehova’yla birlikte bu şekilde çalışmak büyük bir ayrıcalıktır ve kutsal hizmetimizin bir kısmıdır (Me 127:1; Vh 7:15).
Maraming kapatid ang nawalan ng lahat ng kanilang ari-arian.jw2019 jw2019
Örneğin Mukaddes Kitap, Tanrı’yı seven insanların, “adalette ve hakikat kudsiyetinde Allaha göre yeni kişiliği giy”melerini tembih etmektedir.
Binalangkas ang paraan ng pagdiriwang ng Araw ng Pagbabayad-Sala at ng Kapistahan ng mga Kubol (23:26-44)jw2019 jw2019
6 İyi haberi tam anlamıyla destekleyen Pavlus’un örneğine uyarak “iman uğruna yüce mücadeleyi sürdür”meye devam edeceğiz.
Susunugin mo iyon sa apoy.jw2019 jw2019
Bir kitapta şu sözler yer aldı: “Gerçek özgüveni, becerilerini geliştirerek ve bazı şeyler öğrenerek kazanırsın; birilerinin sana ‘varlığın yeter’ demesiyle değil” (Generation Me).
Kasama sa mga pagpapala at mga pribilehiyong ito ang malalaking responsibilidad at obligasyon.jw2019 jw2019
Önce onların “salâhta ve hakikat kudsiyetinde Allaha göre yaratılan yeni adamı (kişiliği) giy”melerini söyler.
Bagama’t walang pamantayan ang Simbahan para sa pag-aayuno, maliban sa ito ay dapat na 24 na oras at dalawang kainan, nakahanap kami ng kapakinabangang espirituwal sa pagdalo sa pulong sa pag-aayuno at pagpapatotoo sa pagtatapos ng aming ayuno.jw2019 jw2019
The Guinness Book of Records’a göre, onlardan bazıları “8 bin kilometre içindeki herhangi bir ülkeyi tahrip et”meye yetecek kadar savaş başlığına sahiptir.
(Kaw 17:15) Nangangako siya na lubusan niyang babaligtarin ang mga kalagayan sa hinaharap para sa kaniyang mga lingkod na itinuturing na karima-rimarim ng mga kaaway.—Isa 49:7; ihambing ang Mat 5:10-12; 1Pe 3:16; 4:1-5; tingnan ang KASUKLAM-SUKLAM NA BAGAY, KARIMA-RIMARIM NA BAGAY.jw2019 jw2019
Ve şimdi, “Krallığın bu iyi haberi, bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskun yerde vaaz edil”meye başladığı 1919’dan 71 yıl sonra, Hıristiyan âleminin içinde veya dışında olan milletler, Yehova’nın uzun zaman önceden bildirilen Kralını selamlamayacak ve yeryüzü üzerindeki hakimiyetlerinden vaz geçerek ona karşı sadakat yemininde bulunmayacaklar.
29 Gayundin sa sinumang sumisiping sa asawa ng kaniyang kapuwa,+ walang sinumang humihipo sa kaniya ang mananatiling di-naparurusahan.jw2019 jw2019
Me 102:12, 27—Sıkıntı çektiğimiz zamanlarda, dikkatimizi Yehova’yla olan ilişkimiz üzerinde toplamak bize nasıl yardım eder?
+ 3 At tinanggap nila mula sa harap ni Moises ang lahat ng abuloy+ na dinala ng mga anak ni Israel para sa gawaing ukol sa banal na paglilingkod upang isagawa iyon, at, kung tungkol sa huling nabanggit, nagdala pa sila sa kaniya ng kusang-loob na handog uma-umaga.jw2019 jw2019
Amerika Birleşik Devletlerinin başka bir bölgesinde 16 ile 19 yaşları arasındaki 860 genç üzerinde yapılan bir başka araştırma da, gençlerin yüzde 22’sinin AIDS’in meni yoluyla bulaşabildiğini, yüzde 29’unun ise, vajina salgılarıyla bulaşabildiğini bilmediklerini ortaya koymuştur.
Dapat kong sabihin, may isang tao – nabasa ko kamakailan langjw2019 jw2019
Deborah Roffman, kitabında şunları yazdı: “Sohbetler, reklamlar, filmler, kitaplar, şarkı sözleri, televizyon programları, mesajlar, oyunlar, afişler, telefon ve bilgisayar ekranları cinsel içerikli dil, görüntü ve imalarla o kadar dolu ki, [gençler, ergenlik çağı öncesindekiler ve hatta küçük çocuklar bile] en azından bilinç altında, cinselliğin . . . . hayattaki en önemli şey olduğu sonucuna varıyor” (Talk to Me First).
Ngunit napatahimik niya sila.jw2019 jw2019
Orada bulunan dört memeden birine tutunduktan sonra meme yavrunun ağzında şişer.
Dahil sa ang nagagawa ko lang ay maglarawan sa isang paraang isa-sa-isa.jw2019 jw2019
Britanya Kanser Araştırma Kampanyası, geçen 20 yılda kadınlarda görülen meme kanseri ölümleri yüzde 5 oranında azalırken, akciğer kanserinin neden olduğu ölümlerin yüzde 36 oranında arttığını bildiriyor.
Ang imperyong iyon ang may pinakamaraming bansang sakop ng kanilang pamahalaan sa balat ng lupa.jw2019 jw2019
Mezmurlar Me
Saan hahantong ang inyong mga naisin?jw2019 jw2019
Menopoz sonrası kadınların yumurtalıklarında hormon üretimi durduğu halde şişmanlık bu kadınlarda meme kanseri riskini artırabilir, çünkü yağ hücreleri östrojen üretir.
Anuman ang ipinapasok natin sa ating isip, ito ay magkakaroon ng bunga balang araw.jw2019 jw2019
Diana ayrıca iki oğlunu kaybetti ve meme kanseriyle mücadele etti.
Ganito pinagpapala ng Unang Pangitain ni Joseph Smith ang ating buhay, ang buhay ng mga pamilya, at kalauna’y ang buong sangkatauhan—naniniwala tayo kay Jesucristo sa pamamagitan ng patotoo ni Propetang Joseph Smith.jw2019 jw2019
Kâhinler, ihtiyarlar ve Yahuda’da oturan başka kişiler, önemle tövbe edip “Yehova’ya feryat et”meye teşvik ediliyorlar.
Inatasan Bilang Tagapagligtas.jw2019 jw2019
BİZİM İÇİN BİR DERS: Mezmur 4:5, Tanrı’dan korkanlara, “doğruluk kurbanlarını kes”meleri teşvik edilmektedir.
Sa loob lamang ng ilang linggo, noong Mayo 30, naging marahas ang isang alitan sa paggawa.jw2019 jw2019
Me 45:4—Savunulması gereken en büyük “hakikat” nedir?
Ibabalik ko sila mula sa mga kalaliman ng dagat,+jw2019 jw2019
201 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.