Jean Calvin oor Turks

Jean Calvin

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Jean Calvin

Même les réformateurs protestants Martin Luther et Jean Calvin approuvaient les chasses aux sorcières.
Protestan reformcular Martin Luther ve Jean Calvin bile cadı avını onayladılar.

voorbeelde

Jean Calvin, ennemi acharné de Servet.
Jean Calvin, Serveto’nın en azılı düşmanı oldu

Le réformateur Jean Calvin fut ainsi surnommé “ le législateur de l’Église rénovée ”.
Örneğin, önde gelen reformcu John Calvin “yenileştirilmiş Kilisenin kanun koyucusu” olarak adlandırıldı.

C’est sans doute de la sorte que le réformateur protestant Jean Calvin concevait Dieu.
Protestan reformcu John Calvin’e göre, Tanrı böyle olmalıydı.

Ses explications de passages de la Bible ont influencé Martin Luther, William Tyndale et Jean Calvin (wp16.6, p.
Ayetlerle ilgili açıklamaları Martin Luther, William Tyndale ve John Calvin’i etkiledi (wp16.6, s.

Jean Calvin est son nom et Genève a été son champ d'opérations.
Bu adamın ismi Jean Calvin’di ve operasyonlarını Cenevre’de yürütüyordu.

La doctrine des puritains se fonde sur les enseignements du réformateur français Jean Calvin.
Püritenlerin inançları, Fransız Protestan Reformcu Jean Calvin’in öğretilerine dayanıyordu.

Jean Calvin était un pasteur renommé à Genève, mais il a également acquis une autorité politique considérable.
Jean Calvin, Cenevre’de tanınmış bir din adamıydı; ancak o da sonuçta muazzam bir siyasal güce sahip oldu.

Cousin de Jean Calvin, Olivétan est un réformé de la première heure, quelqu’un de fiable.
* Kuzey Fransa’nın Picardie bölgesinde doğan Olivétan, Jean Calvin’in kuzeniydi ve ilk Reformculardan biriydi.

Les disciples de Jean Calvin la considéraient comme “la norme et le canon de toute vérité”.
John Calvin’in takipçileri için bu kitap “tüm hakikatin rehberi ve kriteri” idi.

Des réformateurs, notamment Martin Luther et Jean Calvin, ont prôné le retour aux valeurs bibliques.
Martin Luther ve Jean Calvin gibi reformcular Mukaddes Kitap standartlarına dönülmesi gerektiğini söylüyorlardı.

Au XVIe siècle, le réformateur protestant Jean Calvin se montra plus catégorique, tout comme l’était Augustin.
16.yüzyılda Protestan bir reformcu olan Jean Calvin, Augustinus’dan daha da kesin konuştu.

Quelques hommes, tels Jean Calvin et Martin Luther, ont tenté de réformer l’Église.
Jean Calvin ve Martin Luther gibi bazı kişiler kilisede reform yapmak istedi.

Au XVIe siècle, des réformateurs protestants comme Martin Luther et Jean Calvin entendaient par tourments de l’enfer la séparation éternelle d’avec Dieu.
On altıncı yüzyılda, Martin Luther ve Jean Calvin gibi Protestan reformcular cehennemdeki ateşli işkenceyi Tanrı’dan sonsuza dek ayrı kalmanın mecazi bir ifadesi olarak gördüler.

C’est ainsi que le réformateur protestant Jean Calvin a défini sa conception de la prédestination dans son livre Institution de la religion chrétienne.
Protestan Reformcu Jean Calvin, Institutes of the Christian Religion kitabında kendi ilahi takdir anlayışını böyle tanımladı.

Les enseignements de Luther, acceptés plus tard par le théologien français Jean Calvin, ont heurté le sens de la justice de nombreux croyants.
Daha sonra Fransız teolog Jean Calvin’in de kabul ettiği bu öğreti birçok kişinin adalet anlayışına ters düştü.

Sur l’ordre du protestant Jean Calvin, le théologien espagnol Michel Servet, que catholiques et protestants ont persécuté, est mort brûlé sur un poteau.
Hem Roma Katolikleri hem de Protestanlardan eza gören İspanyol teolog Michel Servetus, Protestan John Calvin’in emri üzerine direkte yakıldı.

Par exemple, certains catholiques sont gênés d’entendre le pape demander pardon pour l’esclavage ou réhabiliter des “ hérétiques ” comme Jan Hus et Jean Calvin.
Örneğin, birçok Katolik, papaları kölelik uygulaması için af dilediğinde veya Hus ve Calvin gibi “heretiklerin” itibarını geri verdiğinde rahatsızlık hissediyor.

Des siècles plus tard, Jean Calvin, figure marquante du protestantisme, édicta des lois spécifiant la couleur et le genre des vêtements que ses partisans devaient porter.
Yüzyıllar sonra Jean Calvin takipçilerinin giyebileceği giysilerin renk ve türlerini belirleyen kanunlar yürürlüğe koydu.

Toujours d’après ce livre, si des chefs religieux comme Jean Calvin et Martin Luther espéraient aller au ciel, ils n’en croyaient pas moins que “ Dieu renouvellerait la terre ”.
Bu kitaba göre, Jean Calvin ve Martin Luther gibi dinsel liderler göğe gitmeyi ümit etmiş olsalar da, “Tanrı’nın yeryüzünü yenileyeceğine” de inandılar.

Ainsi, au XVIe siècle, le réformateur Jean Calvin écrivit : “ Nous appelons prédestination, le conseil éternel de Dieu, par lequel il a déterminé ce qu’il voulait faire de chaque homme.
Örneğin 16. yüzyılda yaşamış olan reformcu Jean Calvin şöyle yazdı: “Biz kaderi, Tanrı’nın ezeli amacı doğrultusunda her bireyle ilgili ne yapmak istediğini belirlemesi olarak tanımlıyoruz.

JEAN Calvin, réformateur protestant du XVIe siècle, était parvenu à la bonne conclusion : les hommes ne peuvent connaître Dieu, à moins que celui-ci ne se révèle à eux.
ON ALTINCI yüzyılda yaşamış Protestan Reformcu Jean Calvin yerinde olarak şu sonuca vardı: Tanrı Kendini insanlara tanıtmadıkça, insanlar O’nu kendi çabalarıyla tanıyamazlar.

“ Dieu ne veut point qu’on épargne même ni les villes, ni les peuples ”, avait déclaré Jean Calvin, chef du protestantisme français, dans son fascicule Déclaration pour maintenir la vraye foy.
Fransız Protestanlığının önderi Jean Calvin Fransızca yayınladığı Gerçek İmanı Koruma Deklarasyonu isimli el ilanında şöyle bir açıklama yaptı: “Tanrı ne şehirlere ne de insanlara acınmasını istiyor.”

Des réformateurs européens, tels Martin Luther, Jean Calvin et Ulrich Zwingli, se livrèrent à une étude approfondie de la Bible et de ses langues originales — l’hébreu, l’araméen et la koinè (ou grec commun).
Martin Luther, John Calvin ve Huldrych Zwingli gibi önde gelen Reformcular, Kutsal Kitabı ve yazıldığı orijinal dilleri (İbranice, Aramca ve Koine denilen ortak Yunanca) titizlikle araştırdılar.

Quoi qu’il en soit, on ne peut nier que l’éthique de travail protestante — marquée par l’assiduité, l’autodiscipline et l’ardeur à la tâche — offre de grandes ressemblances avec la personnalité et les valeurs de Jean Calvin.
Calvin’in bu tür zayıflıkları olsa da onun kişiliği ve değerleri ile –başlıca özellikleri çalışkanlık, disiplin ve göreve bağlılık olan– Protestan iş ahlakı arasındaki benzerliği kimse inkâr edemez.

Son bourreau, Guillaume Farel, bras droit de Jean Calvin, lance cet avertissement aux témoins de l’exécution : “ [Servet] est un homme sage qui pensait sans doute enseigner la vérité, mais il est tombé aux mains du Diable [...].
Jean Calvin’i destekleyen bir papaz ve cellat olan Guillaume Farel, izleyicileri şöyle uyardı: “[Serveto] şüphesiz hakikati öğrettiğini düşünen akıllı bir adamdı, fakat İblis’in etkisi altına girdi. . . . .