ljekar oor Turks

ljekar

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

hekim

naamwoord

Vaša supruga zacijelo misli... da ste euveni ljekar.
Eşin büyük bir ihtimalle ünlü bir hekim olduğunu düşünüyordur.

tabip

naamwoord

Za to će vam trebati sudski ljekar.
Bunun için bir adli tabip lazım.

љекар

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

tabip

naamwoord

voorbeelde

Je li te ljekar otpustio?
Doktor seni bıraktı mı?

Vaša supruga zacijelo misli... da ste euveni ljekar.
Eşin büyük bir ihtimalle ünlü bir hekim olduğunu düşünüyordur.

Nama treba ljekar... Vama trebaju pacijenti...
Bizim doktora, senin de hastaya ihtiyacın var.

Ja nisam ljekar!
Doktor değilim ki!

Da, kao ljekar shvatam zašto to misliš.
Evet, bir doktor olarak neden böyle düşündüğünü anlıyorum.

Ona je Thorova prijateljica ljekar.
O bir askeri doktor.Thor'un arkadaşı.

Tvrdila si da si kvalificiran student psihologije, ne ljekar.
Psikoloji öğrencisinin niteliklerine sahip olduğunu söyledin, pratisyen olduğunu değil.

Sećate da sam vam rekao da je Ricardo Prisco bio ljekar s dozvolom?
Size Ricardo Prisco'nun lisanslı doktor olduğunu söylemiştim ya?

Ja sam profesor na univerzitetu, nisam ljekar.
Ben profesörüm, tıp doktoru değil.

Vi ste sjajan ljekar s dobrim naučnim obrazovanjem.
Bak, özgeçmişin müspet ilimle muhteşem bir doktorsun.

Ljekar nas odvede do Kirka.
Doktor bizi Kirk'e götürür.

Miruj dok te pregleda ljekar!
Doktor seni muayene ederken kıpırdama.

On je tek seoski ljekar bez jednog oka.
Tek gözü kör bir köy doktoru.

To kaže veliki ljekar?
Büyük doktorun söylediği bu mu?

Ljekar na brodu nikada nije našao način da ih izliječi.
Doktorlar kurulu onlara yardım edecek bir yol bulamadılar.

Za to će vam trebati sudski ljekar.
Bunun için bir adli tabip lazım.

Da, ali ja sam ljekar.
Evet ama, doktorum.

Ne, ne, Ja nisam ljekar
Hayır, hayır.Ben doktor değilim

Parsi će biti glavni ljekar.
Parsi sorumlu olacak.

Ljekar je snimio povredu " polaroidom'a ja sam nabavio drugu stepenicu prikolice 38.
Şirket doktoru bu olayı Polaroid fotoğraflarıyla belgelendirmiş ve ben de 38 numaralı karavanın ikinci basamağının fotoğrafını çektim.

Ne treba mi vražiji ljekar.
Doktora filan ihtiyacım yok.

Ljekar je zabrinut za tebe.
Doktor senin için endişelendi.

Ljekar. Hirurg.
Cerrah.

Treba joj ljekar.
Onun doktora ihtiyacı var.

Ljekar, Ijekar će progovoriti
Hekim konuşacak