nasılsın? oor Tsjeggies

Nasılsın?

Soortgelyke frases

Size Nasıl Geliyorsa
Jak se vám líbí

nasıl giderim
jak se dostanu do

nasıl
jak

nasılsın
jak se máte · jak se máš

Nasılsın
Jak se máš?

voorbeelde

Bu nedenle tecavüzün nasıl eğlenceli olabileceğini anlamıyorum.
Takže nechápu, co může být na znásilnění k smíchu.

Bayan Juarez, bebeğiniz nasıl öldü?
Slečno Juarezová, jak zemřelo vaše dítě?

13, 14. (a) Yehova makullüğünü nasıl gösterir?
13., 14. (a) Jak Jehova projevuje rozumnost?

• Yaşlı iman kardeşlerimize nasıl samimi bir ilgi gösterebiliriz?
• Jak můžeme stárnoucím spoluvěřícím projevovat lásku?

Günün nasıl geçti?
Jak ses dnes měl?

Annesinin bana nasıl davrandığını bilemezsin.
Nemáš ponětí, co od ní musím snášet.

Nasıl zaman geçireceğimizi buldum.
Mám nápad, jak se zabavit.

(7) Günümüz sorunlarıyla nasıl başa çıkılacağını gösterirler.
(7) Ukazují, jak se vyrovnat se současnými problémy.

Bakalım nasıl olacak.
Uvidíme, jak to půjde, hm?

Okuduğumuz ayetlerin uygulamasını nasıl net şekilde yapabiliriz?
Jakými způsoby můžeme objasnit uplatnění přečteného textu?

Satışın gerçekleşeceğinden nasıl haberin oldu?
Jak víš, že ten prodej probíhá?

Nasıl gidiyor?
Tak jak to jde?

Bunu yaparken hep sadece geçmişte yaptığı şeyleri teker teker saymayın, fakat daha çok bu meselede söz konusu olan prensipleri, bunların nasıl uygulanabileceğini ve bunlara uymanın sürekli mutluluk için neden bu kadar önemli olduğunu belirtin.
Pak jen nevypočítávej dřívější skutky, ale raději vysvětli, o jaké zásady jde, jak se mají uplatňovat a proč jsou tak důležité k trvalému štěstí.

Nasılsın?
Jak se máš?

(b) Yehova, daha sonra Hanna’yı nasıl destekledi?
(b) Jak Jehova Haně dál požehnal?

Nasıl böyle tamamen unutabilir?
Jak může na tolik věcí úplně zapomenout?

Veda gecesi elbisemden bira ve kan lekesini başka türlü nasıl çıkarabilirdim?
Jak jinak dostat z půjčených maturitních šatů skvrny od krve a od whisky?

Senin cesur,...... sert, kendini beğenmiş s. kik düşüncelerin...... beyaz, Anglo- Sakson, Protestan...... alfa erkeği üstâdların gibi...... dünyanın diğer yarısının nasıl yaşadığını bildiğini zannediyor
Odvážný...... drzý, arogantní kurevský pojem...... který vy bílí, Anglo- Sasští, Protestantsští...... nadřazení mistři univerza myslíte,...... že víte jak druhá půlka žije

Tüm gücünü serbest bırak ve sadece Teresa'yı nasıl yeneceğini düşün.
Prostě jen uvolni svoji sílu a vymysli způsob, jak porazit Teresu.

O olmadan eve dönüş yolumuzu nasıl bulacağız?
Jak bez ní najdeme cestu domů?

Tamam, peki siz nasıl isterseniz öyle takılın ama ücret almamasının sebebi bu değil.
OK, říkejte si co chcete, ale to není důvod, proč si nic neúčtoval.

Böyle muhim bir işe nasıl girdin?
Jak jste dostal tak důležitou práci?

I. Korintoslular 15:33’ün uygulanması, bugün erdem yolunu izlememize nasıl yardım edebilir?
Jak nám dnes pomáhá usilovat o ctnost uplatňování 1. Korinťanům 15:33?

Nasıl düzeldi onu da bilmiyorum.
A nevím, co to spravilo.

Tadı nasıldı?
Jakej byl?