ahlak oor Hongaars

ahlak

Vertalings in die woordeboek Turks - Hongaars

erkölcs

naamwoord
Böylece ahlak göreceli hale gelir ve her birey standartlarını kendisi belirler, tabii eğer kişi standart sahibi olmak isterse.
Az erkölcs ezzel relatívvá válik, mindenki saját értékrendet állít fel – már ha van igénye egy értékrendre.
GlosbeWordalignmentRnD

morál

naamwoord
Bütün söylediğim, Oidipus'tan bu yana ahlak anlayışının değişmiş olduğu.
Csak azt mondom, hogy megváltozott a morál Ödipusz óta.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

tanulság

naamwoord
Her hikâyede, küçük bir ders ve ahlak dersi vermeye çalışıyoruz.
Minden filmünkben igyekszünk valamilyen tanulsággal szolgálni tekintettel a holnapra.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Erkölcs

Böylece ahlak göreceli hale gelir ve her birey standartlarını kendisi belirler, tabii eğer kişi standart sahibi olmak isterse.
Az erkölcs ezzel relatívvá válik, mindenki saját értékrendet állít fel – már ha van igénye egy értékrendre.
wikidata

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Aslında bunun nedeni Şahitlerin kan nakli, tarafsızlık, tütün kullanımı ve ahlak anlayışı gibi konularda Mukaddes Kitaba dayalı tutumlarıdır.
A támogatható költségek tekintetében a #. cikk bekezdése a) pontjának ii. alpontjában (zárlat alá helyezési kötelezettségből eredő bevételkiesés) foglalt rendelkezés irányadójw2019 jw2019
14 Kutsal Kitabın ahlak standartlarına saygı duyuyor ve bunları seviyor muyum?
Hacsak nem tudunk valahogy megállapodni, hogy számunkra is megérje ejteni az ügyetjw2019 jw2019
Özellikle Tanrı’nın Sözünün yüksek ahlak standartlarını izlemek konusunda yardıma ihtiyaçları vardı.
Arra viszont emlékszek, hogy mikor hallottam meg először a legédesebb hangot a világonjw2019 jw2019
Dürüstlük, ahlak, tarafsızlık ve hayatın diğer alanlarında olduğu gibi, bu meselede de Yehova’ya itaat etmelerini çocuklarımıza öğretiyor muyuz?
A bekezdésre is figyelemmel egy bizottság által a #. cikk bekezdésének b) vagy c) pontja vagy a #. cikk b) pontja szerint javasolt szabályozási intézkedés a titkár értesítésében megjelölt napot követő # nap elteltével vagy a bizottság által adott esetben meghatározott későbbi időpontban válik a tagokra nézve jogerősséjw2019 jw2019
Samiriye’deki genel ahlak bozukluğunun günlerimizdeki karşılığı nedir?
Hallott- e már Candie macskáiról?jw2019 jw2019
14-16. (a) Yusuf, ahlak konusunda neden iyi bir örnekti?
a Linde esetében: ipari gázok, földgáz-erőművek fejlesztése, logisztikajw2019 jw2019
Aynı zamanda özgür iradesini Tanrı’nın kanunlarıyla uyumlu şekilde kullanabilmesini sağlayacak bir vicdana, yani içinde bir ahlak duygusuna da sahipti.
Arckezeléseket csinálokjw2019 jw2019
Gözlemi şöyle: “Birinci yüzyılda sıkı tutulan ahlak standartları konusundaki daha sonra gelişen gevşeme, doğal olarak bu dinin dünyaya uymasına yol açtı.”
Én vagyok a fiad!jw2019 jw2019
Ancak, Kenânlı kadınlar düşük ahlak standartlarıyla tanınıyordu.
lényegében kétféleképpen fordulhat rosszra a gyerekkorjw2019 jw2019
Pekala, büyük ahlak ihlalini şimdi anlayacağız.
Kérsz rá fagyit?Igen, asszonyomOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Eğer tamamen ahlak dışı bir şey yapma şansın olsaydı kültürel olarak kabul edilemez bir şey ve ertesi gün hiçbirşey hatırlamayacak olsaydın..... ne yapmak isterdin?
Szeretm a pisztolyom mindig tisztán tartaniOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bak, Patty'ye ve onun meslek ahlakına ilişkin duygularını biliyorum.
Tapasztalataim szerint # %- os sikere van a férfi figyelmének felkeltésében, és ha megfelelően használják, akkor # % az esély arra, hogy meghív vacsoráraOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve zevk iştahla aynı şey değildir... dolayısıyla da bir ahlak meselesi olamaz, değil mi?
Mark, mondhatok valamit?opensubtitles2 opensubtitles2
Mücadeleyi kaybeden çok daha büyük sayıdaki insan alçaltıcı bir yoksunluğa itilirken, kazanan bir avuç insanın ölçüsüz bir servetten yararlanması ahlaka uygun mudur?’
Keresete alátámasztása érdekében a felperes ara hivatkozik, hogy a Bizottság álláspontja, miszerint a finanszírozási megállapodás megkötése után a projektben résztvevők személye csak megfelelő módosítási megállapodással változtatható, helytelen, mivel a finanszírozási megállapodásból ilyen rendelkezés nem következikjw2019 jw2019
Sizin hiç ahlak kuralınız yok mu?
Tudom, hogy mit csinálok.- Tényleg tudja?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ne ahlak, ne ceza ne de insanın kötü bir hata yaptıktan sonra hayatına devam edebileceğine ve iyi de yaşayabileceğine inanmaktan başka ortaya çıkan bir şey olmamış.
Csinálnak ilyet embereknek is?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İffet ve ahlakımız için ettiği dualar üstümüzden eksik olmasın.
Ez inkább testi sértés, vagy gyilkossági kísérletOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Evet.Çalışma ahlakım çok kuvvetlidir
Akkor kérj magadnak egy új életet!opensubtitles2 opensubtitles2
İğrenç ahlak anlayışınla
mintha felöltjük a szelídség jelmezét, hogy azzal leplezzük tehetetlenségünket.opensubtitles2 opensubtitles2
Bana yardım edersen söz veriyorum korkusuzca ve derinlemesine ahlak basamaklarından geçeceğim.
Gyilkosságért az ötszörös életfogytiglanját töltiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
(İşaya 55:9) Ahlak ve insan ilişkileri konusunda, evet hayatla yakından ilgili tüm kararlarda, herkesin yaptığını yapmaktansa Yehova’nın yollarını izlemenin çok daha iyi olduğu tekrar ve tekrar kanıtlanmıştır.
Egy zivatar közelegjw2019 jw2019
Ahlakı bozuk kadınlar olduğumuzu.
Nehéz volt nélküled ottOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ahlak Bilgisi öğretmenimin kompozisyonumda kopyayı hoş karşılayacağını sanmıyorum.
Ezt nézd megOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Demek ahlak açısından yaklaşacaksın
A védelmi erők közvetlenül részt vettek a libériai DDRR-programbanopensubtitles2 opensubtitles2
Sınırsız parasal kaynağınız, esnek bir ahlak pusulanız ve satılık olmayan bir sanat tutkunuz varsa, Turner sizin adamınız.
A... te nevedet... mondtaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.