sıkıntılı oor Russies

sıkıntılı

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

тягостный

[ тя́гостный ]
adjektiefmanlike
Hiisi o sıkıntılı dönemde iman kardeşlerinden gördüğü desteği şöyle anlatıyor: “Bir istasyonda trenimiz Moldova’dan gelen bir trenin yanında durdu.
Хиизи вспоминает, как Свидетели поддерживали друг друга в то тягостное время: «На одной станции мы остановились рядом с поездом из Молдавии.
GlosbeTraversed6

беспокойный

[ беспоко́йный ]
adjektief
Oldukça sıkıntılı bir rüyaydı.
Он был вполне беспокойный.
GlosbeTraversed6

тяжёлый

[ тяжё́лый ]
adjektief
Bu sıkıntılı iç geçirme, hayır siyah oje kullanamam demek.
Этот тяжёлый вздох означает, что нет, мне нельзя иметь чёрные ногти.
GlosbeTraversed6

En 4 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge

пасмурный · гнетущий · томительный · обременительный

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Mukaddes Kitap, içinde yaşadığımız zamanın sıkıntılı bir dönem olacağını önceden doğru şekilde bildirdi.
Перейти на следующую вкладкуjw2019 jw2019
Parasal durumlarınız yüzünden sıkıntılı zamanlar yaşamış olmalısınız.
Я теперь горничная?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hayatı yeterince sıkıntılıydı.
Это кольцо я взял у того, кто пролез в мой дом и хотел ограбить меня... и это, по- твоему, не мое кольцо, Волтер?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
YEHOVA bu sıkıntılı dünyada yaşayan milyonlarca insan için özel bir şey yaptı.
Наверх.Хорошо, # секундыjw2019 jw2019
18 Şimdi söylediğim gibi, Alma bütün bunları gördükten sonra, bundan dolayı Amulek’i yanına alıp Zarahemla ülkesine geldi ve onu kendi evine götürdü; ve ona bu sıkıntılı günlerinde yardım ederek onu Rab’de kuvvetlendirdi.
Можно быть им или не быть имLDS LDS
Böylece şimdiki sıkıntılı dünya durumunun, sona yaklaştığına dair ikna edici delilleri gördükçe siz de ‘başınızı kaldırabileceksiniz.’
А что им говорить!jw2019 jw2019
Şu cümleye bakalım: "Gregor Samsa, bir sabah, sıkıntılı rüyalar gördüğü uykusundan uyandığında, kendini yatağında ürkütücü dev bir böceğe dönüşmüş buldu."
Ну, мне понадобится небольшая помощь, чтобы удержать эту ручную тележкуted2019 ted2019
Bunlar sıkıntılı ve kısır tartışmalardrr.
Только дважды?Literature Literature
Sıkıntılı mı?
Я заскочил на ферму к дедушкеOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Walter, sıkıntılı görünüyorsun.
Куда мы едем?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sıkıntılı bir vicdan, depresyona ya da derin bir başarısızlık duygusuna bile yol açabilir.
Ну, по крайней мере у нас обоих есть, кого поцеловать в полночьjw2019 jw2019
Bu senaryoda, yüzyılı aşkın bir süredir Yehova’nın Şahitleri, bu sıkıntılı ülkenin başına bela olan sorunların gerçek çözümüne dikkat çekiyor.
Видеть тебя сегодня на танцполе веселясь с парнями твоего возраста, не прячась и не таясь со мной в моей квартире чтобы посмотреть фильмы и поесть одно из трех блюд, которое я умею готовить?jw2019 jw2019
Sıkıntılı bir durumda Yehova’ya güvenmek neden özellikle zor gelebilir?
Я знаю, что этоjw2019 jw2019
Tahmin edebileceğinden çok daha az sıkıntılı oldu.
Так скажите же, откуда в вас эта враждебность?- До свиданияOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bugün de sıkıntılı zamanlarda meshedilmişler ve onların sadık iş arkadaşları benzer bir cesaret sergiliyor. Üstelik “duayı dinleyen” Yehova da her zaman onlarla birlikte (Mezmur 65:2; 118:6’yı okuyun).
Остановите бракосочетаниеjw2019 jw2019
Levine, karısını üzgün ve sıkıntılı buldu.
Привет, д- р СлоанLiterature Literature
Öyleyse her zaman O’nun yolunda yürüyün ve bu sıkıntılı dünyada bile “Yehova’nın verdiği sevinç sizin için bir kale” olsun (Neh.
Я возвращался туда, чтобы похоронить женуjw2019 jw2019
Birçoğu sıkıntılı dönemler geçirmiş olduğundan, bu yeni gelenlerin çoğunlukla yaşamın anlamı ve gelecekle ilgili bekleyişler hakkında soruları vardır.
Не определеноjw2019 jw2019
Bu sıkıntılı zamanlarda çok çeşitli “fırtınalarla” karşı karşıya geliyoruz.
Это твой отец, выкрашенный в зелёныйjw2019 jw2019
Sıkıntılı anımda yardım etti, hayatımı kurtardı.
А как долго вы знали её до этого?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Epey sıkıntılı
Чем занимаешься?opensubtitles2 opensubtitles2
Sıkıntılı çocukluk, Sarhoş baba.
Всё нормально?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İnsanlar hafif sıkıntılı bir durumda çok iyi oluverir.
Я должна что- то сказатьOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
(Matta 5:3) Bunu yapmamak, İsa’nın her takipçisinin ruhi düşünüşünü tehlikeye sokar; ‘önce Krallığı aramak’ Yehova’nın her vefakâr şahidine bu sıkıntılı dünyada büyük bir mutluluk ve istikrar sağlar.
Нет, мама, я не могу сказать, где яjw2019 jw2019
Büyük Ortaklar sonsuza kadar yaşayacak, ama hayatlarını sıkıntılı hale getirebiliriz.
У меня ногу сводитOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
206 sinne gevind in 13 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.