tütün oor Tagalog

tütün

naamwoord, Noun

Vertalings in die woordeboek Turks - Tagalog

tabako

[ tabáko ]

Tütünde ağır bir vergi vardır.
May mabigat na buwis sa tabako.

aso

naamwoord

usok

[ úsok ]

naamwoord

Böylece tütün kullananlar, pasif sigara içen durumda olanları, kansere sebep olan daha çok miktarda madde ile karşı karşıya bırakıyorlar.
Sa gayon inilalantad ng mga maninigarilyo ang iba, mga hindi maninigarilyo na nakalalanghap ng usok (passive smokers), sa mga sustansiyang higit na nakakakanser.

Tütün

Vertalings in die woordeboek Turks - Tagalog

Tabako

Tütünde ağır bir vergi vardır.
May mabigat na buwis sa tabako.

voorbeelde

(Tesniye 22:8) Tütün kullanmayız, arekcevizi çiğnemeyiz ve alışkanlık yaratan ya da zihni körelten uyuşturucuları zevk için almayız.
(Deuteronomio 22:8) Hindi tayo naninigarilyo, nagnganganga, o gumagamit ng nakasusugapa o nakasisira-sa-isip na droga dahil sa kaluguran.

Aslında bunun nedeni Şahitlerin kan nakli, tarafsızlık, tütün kullanımı ve ahlak anlayışı gibi konularda Mukaddes Kitaba dayalı tutumlarıdır.
Ito ay pangunahin nang dahilan sa salig-Bibliyang paninindigan ng mga Saksi hinggil sa mga bagay na tulad ng pagsasalin ng dugo, neutralidad, paninigarilyo, at moralidad.

İsa’nın takipçileri, tütün kullanımıyla ilgili tıbbi ve sağlık yönündeki uyarılara oranla, ahlaksal değerlere ve Mukaddes Kitap uyarılarına daha çok önem verirler.
Nasusumpungan ng mga Kristiyano ang moral at maka-Kasulatang mga pagtutol sa paggamit ng tabako na mas matimbang kaysa mga babalang pangmedisina o pangkalusugan.

Bununla birlikte, tütünün reklamını yapanların gücünün bir başka tehlikesi daha bulunmaktadır—yayın kuruluşları üzerindeki ustaca etkileri.
Gayunman, mayroon pang panganib sa kapangyarihan ng mga tagapag-anunsiyo ng tabako —ang kanilang tusong impluwensiya sa media.

Kutsal Kitapta eroin, LSD, PCP (fensiklidin ya da melek tozu), esrar (marihuana) ve tütün gibi maddelerin ismi verilmez.
Hindi nito tinutukoy sa pangalan ang mga sustansiyang gaya ng heroin, cocaine, LSD, PCP (angel dust), marijuana, at tabako.

• “Tütün çiğnemek ve enfiye çekmek ağız, gırtlak, boğaz ve yemek borusu kanseri olasılığını artırır ve güçlü bir bağımlılık yaratan bir alışkanlıktır.”
• “Ang pagnguya ng maskada o snuff ay nagpapalaki sa panganib ng pagkakaroon ng kanser sa bibig, gulunggulungan, lalamunan, at lalaugan at ito’y lubhang nakasusugapang bisyo.”

Kutsal Kitap ilkeleriyle çeliştiği için tütün yetiştirmeyi bıraktım (2.
Kailangan ko nang itigil ang pagtatanim ng tabako dahil salungat ito sa sinasabi ng Bibliya.

(Hangi çeşidi olursa olsun) sigara, puro, pipo tütünü ve enfiye—hepsi aynı zehirli, nikotin dolu tütün bitkisinden üretilmektedir.
Ang mga sigarilyo (“ligtas” at di-ligtas), tabako, pikadura, at sinisinghot na pulbos na tabako —ay pawang galing sa iisang nakalalason, gumagawa-ng-nikotina na halamang tabako.

Böylece tütün kullananlar, pasif sigara içen durumda olanları, kansere sebep olan daha çok miktarda madde ile karşı karşıya bırakıyorlar.
Sa gayon inilalantad ng mga maninigarilyo ang iba, mga hindi maninigarilyo na nakalalanghap ng usok (passive smokers), sa mga sustansiyang higit na nakakakanser.

Bu, tütüne olan bağımlılığımı düşünmeme sebep oldu.
Talagang pinag-isip ako nito may kinalaman sa aking pagkasugapa sa sigarilyo.

(Çıkış 21:22, 23) Bu yüzden, tütün, uyuşturucular ya da alkolle bedenimizi kötüye kullanarak veya gereksiz risklere girerek yaşama değersiz bir şey gözüyle bakmamalıyız.
(Exodo 21: 22, 23) Dahil diyan, hindi natin dapat ipagpalagay na ang buhay ay isang bagay na mumurahin sa pamamagitan ng paninigarilyo, pag-abuso sa ating katawan sa pamamagitan ng droga o alak, o di-kinakailangang pagsasapeligro nito.

Kolomb’un gelmesinden önce, Amerika’daki yerlilerin hemen hemen hepsi, tütünü kutsal sayıyorlardı.
Bago pa si Columbus, halos lahat ng sinaunang mga tao sa Amerikas ay naniniwala na ang tabako ay sagrado.

Ya da belki uzun süreli bir tütün alışkanlığının üstesinden gelmiş, ancak ayartmaya yenik düşüp bir iki kez yalnızken sigara içmiş olabilir.
O marahil ay napagtagumpayan niya ang matagal nang bisyo na paninigarilyo ngunit minsan o makalawang nadaig sa tukso na manigarilyo nang sarilinan.

“Eğer tütün kullanımı fiziksel açıdan yanlışsa, ki öyle olduğu açıkça gösterilmiştir, zorunlu olarak ahlaksal açıdan da yanlış olmalıdır; çünkü psikolojinin yasalarından biri şöyledir: ‘Bedeni kötü yönde etkileyen ve rahatsız eden ne varsa, dolaylı olarak sinir sistemini, bu yolla da beyni ve dolayısıyla zihni kötü yönde etkiler.’
“Kung ang paggamit ng tabako ay mali sa pisikal —gaya ng malinaw na naipakita na —totoo rin na labag iyon sa moral; sapagkat isang pisyolohikong batas na ‘anumang nagpapasamâ o pumipinsala sa katawan ay pumipinsala rin sa sistema ng nerbiyo, at sa pamamagitan nito, pumipinsala ng utak, at sa ganoon ay pinipinsala ang isip.’

2 Okul içinde veya dışında, evlilik öncesi seksin, müstehcen konuşmaların, tütün ve uyuşturucuların kötüye kullanımının kirletici etkileriyle bombardıman ediliyorsun.
2 Maging sa loob o sa labas ng paaralan, ikaw ay inaatake ng pagsisiping nang di-kasal, malaswang pananalita, sigarilyo, at pag-abuso sa droga.

Gök gürlemeleri, şimşekler ve kuvvetli boru sesleri arasında Sina Dağı tüttü ve titredi.
Sa gitna ng kulog at kidlat at malakas na tunog ng isang tambuli, ang Bundok Sinai ay umusok at nayanig.

Bu iki farklı şekilde ortaya çıkıyor: enfiye ve çiğneme tütünü.
Ito ay may dalawang anyo: ang snuff at nginunguyang tabako.

Bir tütün şirketinin genel başkanı şöyle dedi: “Nikotinin bulunması sigarayı uyuşturucu yapmaz veya sigara içmeyi bir bağımlılık haline getirmez.”
“Ang pagkakaroon ng nikotina ay hindi gumagawa sa sigarilyo na droga, o sa paninigarilyo na nakasusugapa,” sabi ng isang punong ehekutibo ng isang kompanya ng sigarilyo.

Tütün yasal olarak satılıyor ve neredeyse her yerde kolayca bulunabiliyor.
Ang tabako ay legal na ipinagbibili at madaling makuha sa halos lahat ng dako.

Böyle suiistimal edilmiş bebekler, annelerin tütün alışkanlığının pahasını hayatları boyunca ödemek zorunda kalabilirler.
Ang gayong mga inabusong sanggol ang magbabayad ng isang panghabambuhay na halaga para sa bisyo sa tabako ng kani-kanilang mga ina.

Aslında araştırmacılar tütünün başlıca bileşeni olan nikotinin, bırakılması en zor maddelerden biri olduğuna inanıyor.
Sa katunayan, naniniwala ang mga mananaliksik na ang pagkaadik sa nikotina, pangunahing kemikal ng tabako, ay isa sa pinakamahirap alising bisyo.

Bu düşünce tütün şirketleri için de gerçekten ürkütücüdür.
Nakatatakot na idea rin ito sa mga kompanya ng sigarilyo.

Tütün kullanmak, kolay öfkelenmek, yağlı yemekler yemek ve hareketsiz bir yaşam sürmek kalp krizi riskini artırır
Ang paninigarilyo, pagiging madaling magalit, pagkain ng matatabang pagkain, at pamumuhay ng isang buhay na palaging nakaupo ay nakadaragdag sa panganib ng atake sa puso

Stres ve baskıdan kaçabilmek amacıyla, birçok kişi tütün, alkol ve uyuşturucu kullanır.
Sa pagtatangkang makaiwas sa kaigtingan at kagipitan, marami ang umaasa sa tabako, alak, droga.

Gazeteye göre en gelişmiş ülkelerde tütün kullanımında azalma olsa da, sigara dünya çapında “hastalıklara yol açan en önemli dördüncü risk faktörü” haline geldi.
Bagaman nabawasan na ang paninigarilyo sa mauunlad na bansa, ito’y naging “pang-apat na pangunahing dahilan [pa rin] ng pagkakasakit” sa buong daigdig, ang sabi ng pahayagan.