запад oor Turks

запад

naamwoord существительное мужского рода

Vertalings in die woordeboek Russies - Turks

batı

naamwoord

запад (zapad)

Многие люди отправились на запад в поисках золота.
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.

garp

naamwoord

Мы преследуем отряд Урук-Хаев по равнинам на запад.
Garba doğru ovadan geçen bir grup Uruk-hai'ın izini süreriz.

Batı

eienaam

сторона света

Многие люди отправились на запад в поисках золота.
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.

Запад

eienaam существительное мужского рода

Soortgelyke frases

Дикий Запад
Vahşi Batı

юго-запад
Güneybatı · güneybatı

путешествие на запад
batı'ya yolculuk

запад-юго-запад
batı-güney-batı · günbatısı-lodos

северо-запад
Kuzeybatı · kuzeybatı

voorbeelde

Нужно затратить 10 калорий, чтобы произвести на 1 калорию еды, которую мы потребляем на Западе.
Batıda, tükettiğimiz yiyeceklerin her kalorisi için 10 kalori harcanıyor.

Будь это на Диком Западе, с тебя бы сняли мерку для гроба ещё до того, как ты дошёл бы до лестницы.
Vahşi Batı'da olsaydık, sen basamakları çıkarken tabutunu hazırlamaya başlardık.

После распада Хеттской империи или даже ранее население запада Малой Азии ассимилируют носители лувийских языков, в результате чего возникают новые народы — лидийцы, ликийцы, карийцы и ряд других.
Hitit imparatorluk parçalanmasından sonra veya Küçük Asyanın daha önceki batı halkı Anadolu diline geçiyorlar: bunun nedeninden yeni halklar - Lidyalılar, Likyalılar, Karyalılar ve pek çok diğerleri meydana geliyor.

Сильный Пакистан, который не побоится использовать ядерное оружие против своих врагов на западе.
Batı'daki düşmanlarına karşı nükleer silahlarını kullanmaya korkmayan Pakistan'ı.

Холм на месте древнего израильского города Арад находится к западу от Мертвого моря.
İsrail’de, Antik Arad şehrinin bulunduğu yerdeki bu höyük Lût Gölü’nün batısındadır.

Бристоль, наш единственный порт на западе, не должен пасть.
Bristol'ın düşmesine izin verilemez.

Карун протекает на юго-западе Ирана.
Hürremşehr, İran'ın güneybatısında Irak sınırında yer alır.

Но теперь с запада вернулся Робб – и вернулся победителем.
Ama Robb batıdan dönmüştü artık, zaferle dönmüştü.

Как далеко восток от запада, так удалил Он от нас беззакония наши.
Şark garptan ne kadar uzaksa, isyanlarımızı bizden o kadar uzaklaştırdı.

И, судя по Луне, он лицом на запад
Sabah vakti ay arkasında kalıyorsa yüzü batıya dönük olmalı.

Еще дальше на Запад, еще дальше от Чехии.
Doğduğu ülkeden daha uzağa, daha batıya.

После падения Коммунизма, он был одним из множества офицеров, назначенных вести секретные переговоры с западом с целью военного сотрудничества.
Komünizmin bitişinden sonra, batıya yönelik askeri işbirliği ile ilgili gizlice görüşmeler yapmak için görevlendirilmiş subaylardan birisiydi.

" Бакара " - это как Дикий Запад.
Bakara pazarı Vahşi Batı gibidir.

Германия была побеждена на западе, но одолела Россию на востоке.
Almanya batıda yenilmiş, fakat doğuda Rusya’ya üstün gelmişti.

Жители восточного побережья в 1849 г., впервые услышав о вестях с Запада, подумали: «Нет, такого не может быть».
Doğu yakasındaki insanlar 1849'da, haberleri ilk duymaya başladıklarında, düşündüler ki, "Ah, bu gerçek değil."

Мнение о том, что растения -- низкоразвитые организмы было сформировано много лет назад Аристотелем. В трактате " О душе " -- это очень влиятельный труд на западе -- он написал, что растения находятся на грани между живой и неживой формой жизни.
Bitkilerin bir tür düşük- düzey organizmalar olduğu hikayesi, çok zaman önce Aristo tarafından, " De Anima " eserinde -- şekillendirilmiştir. Bu kitapta, -- ki Batı uygarlığı için çok etkili bir kitaptır -- bitkilerin canlı ile cansız arasında bir sınırda olduğu yazılmıştır.

Для его обороны были созданы укреплённые городища Угнев (на западе) и Варяж (на севере).
Şehrin sadece yapıları ve sahası için kullanılan terim ise ἄστυ (astü) idi.

Тебе нужно взять направление на запад.
Şimdi batıya yönelmiş olmalısın.

Средний Запад не кормит мир.
Ortabatı dünyayı beslemiyor.

Вначале караван, следуя вдоль реки Евфрат, направился в Харран, который находился примерно в тысяче километров к северо-западу от Ура.
Kervan ilk önce Fırat Irmağı’nın kıyısını takip ederek yaklaşık 1.000 kilometre kuzeybatıdaki Harran şehrine doğru yol aldı.

На западе от Кибо лежит Шира — старый вулкан, превращающийся под воздействием ветра и воды в развалины,— в наши дни удивительное по красоте болотистое плато на высоте 4 000 метров над уровнем моря.
Kibo’nun batısında Shira bulunur; burası çökmüş eski bir yanardağın uzun zamandır rüzgâr ve suyla aşınan kalıntılarının bulunduğu ve şimdi deniz seviyesinden 4.000 metre yüksekte nefes kesen bir fundalık plato oluşturan bir yerdir.

Разве ты не видишь, что чем дальше на запад, тем богаче становится жила?
“Batıya doğru ilerledikçe damarın zenginleştiğini görmüyor musun?...”

Хороший друг Запада.
Batının iyi bir dostu.

Мир Дикого Запада - точно воссозданный американский Запад 1880 года.
Vahşi Batı dünyası 1880'lerdeki bir Amerikan sınır kasabasının yeniden yapımıdır.

«В воскресенье, 28 апреля 1996 года, в Порт-Артуре (Тасмания) Мартин Брайант добился того, чтобы на него обратил внимание весь Запад.
“28 Nisan 1996 Pazar günü, Martin Bryant adında bir adam, hayatın tadını çıkarmak isteyerek tüm Batının ilgisini üzerinde topladı.