O zaman Yehova, gökten büyük dolu taneleri yağdırır. Doluyla, Yeşu’nun askerlerinin öldürdüğünden çok daha fazla asker ölür.
Kemudian Yehuwa menyebabkan hujan batu besar dari langit, dan lebih banyak prajurit mati oleh karena hujan itu daripada yang dibunuh oleh tentara Yosua.
Yeni başlamış bir mutluluk var ama bir yandan da elem dolu.
Aku dulu saat usiaku lima tahun, atau sesuatu, di kota kecil, Wildberg di Hutan hitam, dan itu membom menjadi abu, kau tahu?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu ziyareti daha lezzetli hale getiren, papatyanın merkezinin çiçektozu ve balözü dolu olmasıdır; bunlar da böceklere iyi gelen, besin değeri yüksek yiyeceklerdir.
Kardeşlerimizi görünüşe bakmadan, Yehova’nın onları gördüğü gibi görmek için kendimizi eğitirsek, onlarla aramızda barış dolu, mutlu bir ilişki olacak (Efes.
Aku dengar mereka akan menyewa orang, di Dermagajw2019 jw2019
Böyle emirlere uyduğumuzda, bunların bize sevgi dolu bir rehberlik sağladığını daha net görürüz. Bu emirlere itaat edersek bu dünyada asla bulamayacağımız bir sevinç duyarız.
Kutsal Kitabı Tanrı’nın kutsal ruhunun yardımıyla, önyargısız şekilde ve iyi bilen birinden yardım alarak okursanız, sizin için sırlarla dolu bir kitap olmayacak.
Saya tahu Bahwa kita sudah melalui sejumlah...... dan aku tahu kau mengira Anda mendapatkan melewatinya...... tapi ini tidak mendapatkan melewatinyajw2019 jw2019