heyecanlandırmak oor Russies

heyecanlandırmak

werkwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

возбуждать

[ возбужда́ть ]
werkwoordimpf
Sonunda diyabet yapacak olsa da seni heyecanlandıracak bir şey olmak istiyorum.
Тем, что тебя возбуждает несмотря на то, что может сделать тебя диабетиком
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

волновать

[ волнова́ть ]
werkwoord
Para beni heyecanlandırmıyor. Beni sakinleştiriyor.
Деньги меня не волнуют. Они меня успокаивают.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

разволновать

[ разволнова́ть ]
werkwoord
Jerry, babanı çok heyecanlandırıyorsun.
Джерри, твой подарок слишком разволновал отца.
GlosbeTraversed6

En 3 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge

будоражить · взволновать · возбудить

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Komik olansa, yapmak istediğim tek şeyin aldığım çamaşırları Finn'e gösterip kamp için onu heyecanlandırmak olmasıydı.
Я сегодня говорил с боссом и, в свете последних событий, убедил его, что нам нужна новая система безопасностиOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ilk bahsedilen kırmızı karınca Holding mikroskop, ben o olsa da, gördüm sinsice kemiren düşmanıyla yakın ön bacak kopmuş olan, geriye kalan dokungaç, kendi meme uzakta yırtıldı olan, o siyah savaşçı pençesinden orada ne vardı vitals açığa göğüs, görünüşte onun için delmek için çok kalın ve koyu karbonkül Böyle bir savaş olarak gaddarlığı ile sadece heyecanlandırmak olabilir dertli gözleri parlıyordu.
Посмотри на Дэлмара, как образцовый пример надеждыQED QED
Daha yakın zamanda, Amerika Erkekler ve Kızlar Klübü ile beraber bir program başlattık ki böylece araştırmayı ve canlı araştırmanın heyecanını, onları motive etmek ve heyecanlandırmak için ve sonrasında onlara hazırlandıkları şeyi vermek için kullanabiliriz.
Ой.Как мьы скучали по тебе!- Уфted2019 ted2019
Sen karşı cinsten olanları heyecanlandırmak, tedirgin etmek, uygunsuz bir şekilde ilgi uyandırmak üzere giyiniyor musun?
Я просто играю свою рольjw2019 jw2019
Mantıklı bir hanımefendiyi böyle heyecanlandırmak için sosyete ne söylemiş ya da yapmış olabilirdi?
Из темноты он приходитLiterature Literature
Sana göstermemin tek yolu... seni gerçekten heyecanlandırmak.
Тех, что мы посадили когда родился тыOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onları bilgilendirmek istiyorum, heyecanlandırmak değil.
Нет, поверьте мне, пожалуйстаOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Öğretmenleri olarak, bu uygunsuz biçimde kendine güvenen grubu heyecanlandırmak onun göreviydi.
Мы не очень- то ладим в последнее времяLiterature Literature
Onu tekrar heyecanlandırmak istemiyorum.
Только на меняOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yaşamının güzelliğiyle dünyayı heyecanlandırmak, dünyanın gözünü kamaştırmak ister!
Воровство в магазине и драка в бареLiterature Literature
Birisi, yalnızca cüretkâr cesaretini, başka sözlerle erkekliğini kanıtlamak, bir kalabalığı heyecanlandırmak ya da kendi anlık yoğun heyecan ihtiyacını karşılamak için boş yere riske girerek yaşamını bile bile tehlikeye attığında, aslında Tanrı’nın bize verdiği bu muazzam hediyeyi hor gördüğünü göstermiş olur.
И мы вместе поможем тебеjw2019 jw2019
Buna karşı mücadele etmek, onu yanında tutmak, dıştan göz alıcı bir şeyle onu heyecanlandırmak istedi.
Теперь загодай желаниеLiterature Literature
Belki de onları heyecanlandırmak için daha fazla çalışmalısınız.
Значит, ты хорошо знаешь этих придурков?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Birisini heyecanlandırmak için anılarını kullanmanın faydası budur.
Но все они были учениками моего отцаOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kalabalığı heyecanlandırmak için bir yemdi sanırım?
А может не кончиться никогдаOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onlar kendi müzikal olduğunu bulmak için bu kez merak olmamalıdır bazı önde gelen çip üzerinde konuşlu bantları, ve kendi ulusal oynarken, süre fiyaka yavaş heyecanlandırmak ve ölmekte olan savaşçılar tezahürat.
Дыши ровнейQED QED
Jestler seni heyecanlandırmak ve duygularını kamçılamak üzere yardımcıdır; sonuç olarak konuşma daha canlı bir şekilde sunulur.
Разве ты еще не уехал?jw2019 jw2019
Seni çok heyecanlandırmak istemem ama babamın CBS'te bağlantıları var, bunu televizyona çıkarmana yardım edebilir.
Я никому не собирался сделать что- нибудь плохое.Особенно тебе, ДжулOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İnsanları yeni bir koç konusunda heyecanlandırmak için bir fikirdi.
Хорошо, давай на счет с началаOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onları bilgilendirmek istiyorum, heyecanlandırmak değil
Лапша может быть столь разнойopensubtitles2 opensubtitles2
— Bu söylediğiniz anlamsız bir şey baba; beni heyecanlandırmak için şaka ediyorsunuz
Только на меняLiterature Literature
22 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.