zula oor Russies

zula

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

запас

[ запа́с ]

noun verb manlike

Otobüsteki zula en son ne zaman kontrol edildi?
Когда в последний раз кто-нибудь проверял запасы в автобусе?

резерв

[ резе́рв ]

naamwoord manlike

voorbeelde

Onlar dinsel zulümden kaçan, gayretli Püritenlerdi.
Они были убежденными пуританами,* бежавшими от религиозных преследований.

20 Zulüm ve hapsedilme bile Yehova’nın sadık Şahitlerini susturamaz.
20 Даже преследование или заключение в тюрьму не может закрыть уста преданных Свидетелей Иеговы.

Zulüm, manipülasyon... anlamsızlık.
Жестокость, обман, бессмысленность.

Zulüm mü, efendim, yoksa insanlığı birleştirme çabası mı?
Тиранию, сэр, или попытку унифицировать общество?

yıl boyunca...... Kilise, insanoğlunun üstüne baskı ve zulüm yağdırdı,...... tutku ve benzeri bütün fikirleri ezdi, hepsi de yürüyen Tanrıları adına
На протяжении # лет...... Церковь вволю угнетала людей и совершала зверства...... давила страсти и идеи, и всё во имя их Бога

Hiçbir zaman bir tane zula yoktur.
Тайник никогда не бывает только один.

Akıl, akılcı kişiyi daha az zulüm ve israf istemeye itebilir mi?
Может ли разум заставить мыслящего желать сокращения потерь и жестокости?»

Peygamberler Gibi Zulüm Görenlere Ne Mutlu
Счастливы, что нас преследуют, как и пророков

5 İsa’nın takipçileri olarak biz de zulüm görmeyi bekliyoruz.
5 Мы, как христиане, тоже ожидаем гонений (2 Тимофею 3:12).

Fakat Kutsal Kitabın varlığını sürdürmesini zorlaştıran en büyük etken zulüm değildi.
Но основной угрозой сохранности Библии была не вспышка жестоких преследований, а разрушительное действие времени.

Başkaları da, dördüncü emre olan bağlılıklarından dolayı benzer şekilde zulüm gördüler.
Были и другие, поплатившиеся за свою верность четвертой заповеди.

İsa’nın ilk yüzyıldaki takipçilerinin zulüm karşısında bile gayretlerini korumalarını mümkün kılan neydi; onların örneği bizi nasıl etkilemeli?
Что помогло первым христианам сохранять рвение даже во время гонений и как их пример должен влиять на нас?

Zulüm ve terör, politik birer silah değildirler.
Жестокость и террор не могут быть политическим оружием.

Gerçi, zulüm hakkında bir film yaparken öyküyü mantıklı bir şekilde geliştirmek daima çok zordur.
Всегда очень трудно выстроить логическую линию в таких фильмах о репрессиях.

Zulüm onları susturamadı.
Преследование не могло заставить их замолчать.

24:37-39). Birinci yüzyılda yaşayan “eğitimsiz, sıradan” Hıristiyanlar, ağır zulümlerle karşılaşmalarına rağmen iyi haberi duyurmaya devam ettiler (Elçi.
24:37—39). Христиане первого века, «необразованные и простые» люди, продолжали проповедовать вопреки серьезному противодействию (Деян.

Bir iki kez bu kibar zulüm altında isyan etmiştim ve onları hayatımdan dikkatli bir şekilde çıkarmayı düşünüyordum.
Пару раз я восставал против их мягкой тирании и раздумывал, не удалить ли их как-нибудь по-доброму из моей жизни.

Zulümle karşılaşan resuller, İsa Mesih’in ismi yüzünden hakarete uğradıktan sonra ne yaptılar?
Что же делали апостолы после позорного обращения с ними за имя Иисуса Христа?

13 İsa’nın bir takipçisi olduğunuz için zulüm ya da muhalefet görüyorsanız sevinmelisiniz.
13 Если ты, как христианин, сталкиваешься с противодействием или преследованиями — это повод для радости.

Zulu'ya mı binmek istiyorsun?
Так ты хочешь ехать с " Зулусами "?

Binlerce Şahit zulüm gördü ve yüzlercesi toplama kamplarında öldürüldü.
Пострадали тысячи Свидетелей, сотни были замучены в концлагерях.

Fakat zorluklarla ve zulümle karşılaşmayı beklememiz gerektiğine göre, böyle durumlarla karşılaştığımızda nasıl davranacağımızı önceden dikkatle düşünmeliyiz.
Однако, поскольку испытаний и гонений следует ожидать, нам нужно тщательно обдумать, как себя вести, когда мы столкнемся с ними.

Resul Pavlus vaizlik turları sırasında sıcak ve soğukla, açlık ve susuzlukla, uykusuz gecelerle, çeşitli tehlikeler ve şiddetli zulümle başa çıkmalıydı.
Совершая миссионерские путешествия, апостол Павел претерпевал жару и холод, голод и жажду, бессонные ночи, всевозможные опасности и жестокие преследования.

Haksız yere suçlu damgası yedi ve İsrail’in ilk kralı kıskanç Saul’dan zulüm gördü.
Его незаслуженно преследовал завистливый Саул, первый царь Израиля.

Pavlus bu sözleri yazdıktan birkaç yıl sonra, Roma imparatoru Neron, Hıristiyanlara karşı şiddetli bir zulüm kampanyası başlattı.
Несколько лет после того, как Павел написал эти слова, по распоряжению римского императора Нерона началось жестокое преследование христиан.