at oor Swahili

at

/ät̪/ naamwoord, werkwoord

İnsan taşımak, yük taşımak veya yük çekmek için kullanılan Equus caballus türünden dört bacaklı büyük hayvan.

Vertalings in die woordeboek Turks - Swahili

farasi

naamwoord

İnsan taşımak, yük taşımak veya yük çekmek için kullanılan Equus caballus türünden dört bacaklı büyük hayvan.

Kızın beyaz bir atı var.
Msichana ana farasi nyeupe.

At

Vertalings in die woordeboek Turks - Swahili

farasi

naamwoord

hayvan

Kızın beyaz bir atı var.
Msichana ana farasi nyeupe.

AT

afkorting

Soortgelyke frases

yükleyici Truva atı
kipakua tegeshi

dosya yükleyen Truva atı
kiachia tegeshi

uyarı gönderen Truva atı
kijulisha tegeshi

at adam
kentauro

ata
baba · babu · mzee

Truva atı proxy sunucu
seva mbadala tegeshi

tek boynuzlu at
farasi-pembemoja · yunikoni

Toplu posta gönderen Truva atı
kitumabarua tegeshi

voorbeelde

+ 14 Yeruşalim’de bulunan sunakları kaldırdılar+ ve bütün buhur sunaklarını+ da kaldırıp Kidron Vadisine+ attılar.
14 Kisha wakasimama na kuziondoa madhabahu+ zilizokuwa Yerusalemu, wakaziondoa madhabahu+ zote za uvumba, nao wakazitupa katika bonde la mto la Kidroni.

Satanizmle ilişkili tüm nesneleri at
Haribu vitu vyote vinavyohusiana na ibada ya Shetani

Onlar beyaz atın herkesi yenen Binicisi tarafından kesin olarak ortadan kaldırılacak.
Hizo zitaondolewa kwa ukomo na yule Mpandaji-farasi mweupe.

Bir arkeolog yerinde olarak şu sonuca vardı: “Pavlus’un Atina’yı ziyaretiyle ilgili kaydın yazılış şekli, bende bu kaydın bir görgü tanığı tarafından yazıldığı izlenimini bırakıyor.”
Maneno hayo ya Paulo yalimfanya msomi mmoja afikie mkataa huu: “Kwa maoni yangu, simulizi la ziara ya Paulo huko Athene limeandikwa na mtu aliyekuwako huko na kujionea mwenyewe mambo yaliyoandikwa.”

Sembolik al atın binicisi 1914’ten bu yana dünyadan barışı kaldırdı
Tangu 1914 mpanda-farasi wa ufananisho wa yule farasi mwenye rangi-moto ameondolea mbali amani katika dunia

Genç bir adam işiyle ilgili hangi adımı attı ve neden?
Kijana mmoja alichukua hatua gani kuhusiana na kazi ya kimwili, na kwa nini?

Vahiy 18:21, 24 sahte dinin dünya çapındaki sistemi olan Büyük Babil hakkında bize şunları söylüyor: “Kuvvetli bir melek bir taş, sanki büyük bir değirmen taşı, kaldırdı; ve: Büyük şehir, Babil, böyle büyük düşüşle atılacak, ve artık asla bulunmıyacak, diyerek onu denize attı.
Kuhusu Babiloni Mkubwa, mfumo wa ulimwenguni pote wa dini bandia, Ufunuo 18:21, 24 (NW) hutuambia hivi: “Malaika mwenye nguvu akainua jiwe kama jiwe kubwa la kusagia na kulivurumisha ndani ya bahari, akisema: ‘Hivyo kwa mtupo wa kasi sana atavurumishwa chini Babiloni lile jiji kubwa, na hatapatikana tena kamwe.

Kelepçe takıp gözlerimi bağladılar ve başka birçokları ile birlikte beni bir kamyonun arkasına attılar.
Nilitiwa pingu na kufunikwa macho, kisha mimi pamoja na watu wengine tukatupwa nyuma ya lori.

Orada Mısırlıların atlarına ve savaş arabalarına neler olduğuna bak.
Angalia linalowapata farasi hao na magari ya vita ya Wamisri.

11 Hizkiya, ölümcül hastalığından kurtarıldıktan sonra bestelediği dokunaklı bir şükran ilahisinde, Yehova’ya “günahlarımı arkana attın” demişti.
11 Hezekia alimwambia Yehova hivi katika wimbo wa shukrani wenye kugusa moyo ambao alitunga baada ya kuponywa ugonjwa wa kufisha: “Umezitupa dhambi zangu zote nyuma yako.”

Böylece İsa hizmetini sürdürürken sadece kendisini imanla dinleyenleri teselli etmekle kalmadı, yaklaşık iki binyıl boyunca insanları yüreklendirmek için de bir temel atmış oldu.
Kwa hiyo, Yesu alipoendelea na huduma yake, mbali na kuwafariji waliomsikiliza kwa imani, huduma yake ingewapa watu kitia-moyo maelfu ya miaka baadaye.

Sonra bana yumruk attı ve dudağımı patlattı.
Kisha akanipiga ngumi usoni, na kunijeruhi mdomoni.

Mégaron Atina Konser Salonu olağanüstü akustiği olan görkemli mermer bir yapıdır ve 1991’den bu yana yıl boyu opera, bale ve klasik müzik dinletileri için kullanılmaktadır.
Tangu mwaka wa 1991 Jumba la Tamasha la Mégaron huko Athens—jengo maridadi la marumaru lenye vifaa bora sana vya sauti—hutumiwa mwaka wote kwa opera, dansi ya bale, na tamasha za muziki-dhati.

Böylece beni bodrumdaki bir hücreye attılar.”
Kwa hiyo niliwekwa katika seli ya chini ya ardhi.”

Otuz yıl önce Gana’da, Doe adındaki genç bir üniversite öğrencisi bir LDS (SZA) kilisesine ilk defa adım attı.
Miaka thelathini iliyopita kule Ghana, kijana mmoja mwanafunzi wa chuo kikuu anayeitwa Doe aliingia ndani ya nyumba ya mikutano ya WSM kwa mara ya kwanza.

Onların sözlerine bir göz atın ve kendinize aşağıdaki soruları sorup adı geçen ayetleri Kutsal Kitabınızdan okuyun.
Kisha, jiulize maswali yaliyo hapo, na usome maandiko yaliyotajwa.

Yunanistan’da hizmet ederken Atina ve Selanik’te, ayrıca Rodos ve Girit adalarında unutulmaz bölge ibadetlerine katıldım.
Nilipokuwa nikitumikia nchini Ugiriki, nilihudhuria makusanyiko ambayo sitayasahau kamwe huko Athens, Thessalonica, na kwenye visiwa vya Rhodes na Crete.

Fazladan hız kazanmak için daha kısa ve daha hızlı adımlar atın
Ukitaka kuongeza mwendo wako, tembea hatua fupi haraka-haraka

izzetinin bazusunu Musanın sağında yürüten, kendisine ebedî isim yapmak için önlerinde suları yaran, onları enginlerin içinden, sürçmiyerek çölde bir at gibi geçiren nerede?
Yuko wapi yule aliyeiweka roho yake takatifu kati yao, ambaye kwa mkono wake wenye nguvu [“maridadi,” “NW”] alifanya maajabu kwa njia ya Mose, akapasua bahari na kuwaongoza watu wake, na kujipatia jina la milele? Aliwaongoza katikati ya vilindi vya bahari, wakapita humo kama farasi bila kujikwaa.

“Kötü olan,” Tanrı’ya nasıl iftira attı?
“Yule mwovu” alimchongeaje Mungu?

Biz yalnızca yarış atları yetiştirdiğimizden, dolaylı yoldan kumar endüstrisine katkıda bulunuyorduk.
Kwa kuwa tulikuwa tukifuga farasi wa mashindano ya mbio pekee, tulikuwa tukichangia kwa njia isiyo ya moja kwa moja ile biashara ya kamari.

* İsrailoğulları en sonunda yanlış bir yol izlediklerini fark ettiler, tövbe ederek Yehova’dan yardım istediler, O’na hizmet etmeye başladılar ve yabancı tanrıların putlarını attılar (Hâkimler 10:6-16).
* Mwishowe, Waisraeli wanarudiwa na akili, wanatubu na kutafuta msaada wa Yehova, wanaanza kumtumikia, na wanaondoa miungu ya kigeni iliyokuwa katikati yao.—Waamuzi 10:6-16.

Bu adımları atın; çünkü yaşamınız buna bağlıdır!
Chukua hatua hizo—uhai wako unategemea hilo!

2 Öfkeden çılgına dönen muhalifler tekrar saldırıya geçtiler ve bu sefer tüm elçileri hapse attılar.
2 Kwa ghadhabu, wapinzani wanawashambulia tena—wakati huu wanawatupa mitume wote gerezani.

Atlar ve Taylar
Farasi na Watoto Wao