meg oor Turks

meg

Vertalings in die woordeboek Noorse Bokmål - Turks

beni

voornaamwoord

Takk for at du laget mat til meg da jeg var sengeliggende.
Ben yatakta hasta iken benim için yemekler hazırladığın için sana teşekkür ederim.

ben

voornaamwoord

Takk for at du laget mat til meg da jeg var sengeliggende.
Ben yatakta hasta iken benim için yemekler hazırladığın için sana teşekkür ederim.

Soortgelyke frases

jeg må dra
gitmeliyim · gitmem lâzım

jeg er homo
eşcinselim · geyim · homoseksüelim

jeg har høyt blodtrykk
tansiyonum çıktı · yüksek tansiyonum var

jeg er homse
eşcinselim · geyim · homoseksüelim

jeg er glad i deg
sana aşığım · seni seviyorum

Demp alle untatt meg
Benim Dışında Herkesi Sessize Al

voorbeelde

Du er mye mer interessert i teknologi enn meg.
Teknoloji konusunda benden çok daha bilgilisin.

Du kødder med meg.
Benimle dalga geçiyorsun.

Si at du elsker meg, Marco.
Beni sevdiğini söyle, Marco.

Jeg visste at menneskekroppen er verdifull i Guds øyne, men ikke engang det hindret meg.» — Jennifer, 20.
Tanrı’nın insan bedenine büyük değer verdiğini biliyordum, ama bu bile beni durdurmadı” (Ceren, 20).

Jeg føler meg litt dum fordi faren min ba deg ut for meg.
Bak, kendimi biraz sersem hissediyorum... babamın benimle çıkmanı istemesi konusunda.

La meg fortelle deg noe.
Şunu açıkça söyleyeyim.

Jeg møtte en fyr som lånte meg penger for å betale studielånet mitt.
Borç verebilecek birkaç adamla tanıştım... öğrenci borçlarımı ödemek için.

Kardinalen sa at du kunne hjelpe meg,
Kardinal, bana yardım edebileceğinizi söyledi.

Han dopet meg!
Bana ilaç verdi

At hun skulle ønske at hun hadde valgt meg.
Beni seçmiş olmayı dilemiş.

Se på meg!
Baksana.

Eller meg personlig?
Yoksa bizzat benim mi?

Du klarer ikke å presse meg til noe, herr advokat.
Beni tahrik edemezsin, Avukat.

Tror du ei snikskytterrifle vil ta knekken på meg?
Sniper roketlerinle beni alt edebileceğini mi sandın?

Men mitt omhyggelige studium av Bibelen hjalp meg til å utvikle et nært vennskap med Jesu Far, Jehova Gud.
Bununla birlikte Kutsal Kitabı dikkatle incelemem, öncelikle Yehova Tanrı’yla yakın bir dostluk geliştirmeme yardım etti.

Jeg ønsker at du og Thumbs klemmer meg i ett minutt.
Thumbs ile ikiniz bir dakika bana sarılın.

Luther Coleman var en venn av meg, og jeg tenkte kanskje... jeg kunne gjøre noe.
Luther Coleman, dostumdu, ve düşündüm de belki yapabileceğim bir şeyler vardır.

Hvem skal betale meg for at jeg kom?
Buraya geldiğim için kim bana ödeme yapacak?

Håper jeg ikke kutter meg.
Umarım bir yerimi kesmem.

Ingen kontrollerer meg.
Bana kimse emredemez.

En av de gangene jeg faktisk skal komme meg vekk.
Bir gün gerçekten kaçacağım.

Det er viktig for meg at festen blir topp, og maten klar.
Şu an, eksiksiz bir parti hazırlamak benim için çok önemli.

Glem ikke hva du skylder meg
Neleri bana borçlu olduğunu asla aklından çıkarma.

Når det skjer, ber jeg til Jehova, og han hjelper meg til å fornye min beslutning om å fortsette å gjøre det jeg kan.» — Salme 55: 22; Lukas 11: 13.
Böyle olduğunda Yehova’ya dua ediyorum; O elimden geleni yapmaya devam etme kararlılığımı canlı tutuyor.”—Mezmur 55:22; Luka 11:13.

Du må komme til meg, ellers forlater de aldri Egypt.
Bana geleceksin, yoksa onlar asla Mısır'dan çıkmayacak.