çocuk aldırma oor Russies

çocuk aldırma

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

аборт

[ або́рт ]

naamwoord manlike

Buna bir de her yıl dünya çapında gerçekleşen tahminen 40 ila 50 milyon çocuk aldırma olayını ekleyin!
Кроме того, каждый год в мире делается примерно 40—50 миллионов абортов!

voorbeelde

Muhtemelen bunun nedenleri, çocuk aldırma, bebek cinayetleri ve kadınların tümüyle ihmal edilmesidir.
Несомненно, причина этого кроется в абортах, детоубийствах или же просто в пренебрежительном отношении к женщинам.

Judy, “hamilelik testi sonuçları pozitif geldiğinde, erkek arkadaşım hemen çocuğu aldırmamı istedi.
«Когда результаты анализов подтвердили, что я беременна,— вспоминает Джуди,— то парень, с которым я встречалась, немедленно потребовал, чтобы я сделала аборт.

Erkek arkadaşları sık sık genç kızlara çocuk aldırma yönünde baskı yapmaya çalışırlar
Часто молодой человек пытается принудить свою девушку сделать аборт.

Çocuk aldırmaya nasıl bakmalıyız?
Как рассматривать аборт?

Çocuk aldırma hakkında görüşümüz ne olmalı?
Как мы должны относиться к аборту?

İkinci çocuğuna hamile olan bu kadın, çocuğunu aldırmayı düşünüyordu fakat sonra fikrini değiştirdi.
Та женщина, беременная вторым ребенком, хотела сделать аборт, но затем передумала.

Çocuğu aldırmanı istiyorum.
Я хочу, чтобы ты сделала аборт.

Babası çocuğu aldırmamı istedi.
Его отец хотел, чтобы я сделала аборт.

Teknolojinin desteğini gören seçmeli çocuk aldırma, bazı ülkelerin yasalarında henüz tanımlanmamıştır.
В некоторых странах аборт по выбору, поощряемый развитием технологии, даже обгоняет реформу законодательства.

Buna bir de her yıl dünya çapında gerçekleşen tahminen 40 ila 50 milyon çocuk aldırma olayını ekleyin!
Кроме того, каждый год в мире делается примерно 40—50 миллионов абортов!

Tanrı çocuk aldırma konusunda ne düşünüyor?
Как Бог относится к аборту?

Cinsiyete göre çocuk aldırma 1994’te yasaklandıysa da halen oldukça yaygın.
В 1994 году вышел закон, запрещающий делать аборт, если ожидается девочка, но многие его нарушают.

The Toronto Star’a göre, “bu sayı her 100 canlı doğuma karşılık 26,9 çocuk aldırma anlamına geliyor.”
Согласно «Торонто стар», «это составляет 26,9 абортов на 100 рождений».

Britanya’da yaşayan 18 yaşındaki Stephanie’nin sınıfında, çocuk aldırma ve diğer ahlaki konular tartışılıyordu.
В Великобритании, в классе, где учится Стефани, обсуждались разные этические вопросы, в том числе проблема абортов.

Yaşama karşı saygı, çocuk aldırmayla ilgili görüşümüzü olduğu kadar alışkanlık ve davranışlarımızı da nasıl etkilemeli?
Как уважение к жизни должно влиять на наше отношение к аборту, а также на привычки и поведение?

Kanada’da Çocuk Aldırmalar Artıyor
Все больше абортов в Канаде

Rahiplerin yaptığı çocuk aldırma karşıtı bir gösteri
Демонстрация священников против абортов.

MARTA 15 yaşındayken hamile olduğunu anladığında çocuk aldırma kliniğinde bir danışmanla konuştu.
КОГДА 15-летняя Марта поняла, что беременна, то поговорила с врачом-консультантом клиники, в которой делают аборты.

Erginlik çağındakilerde görülen hamilelik, çocuk aldırma ve cinsel ilişki yoluyla geçen hastalıkların hızla artışıdır.
Растущее число беременностей, абортов и венерических заболеваний среди подростков.

Bununla birlikte, gerçekler çocuk aldırmayı seçen birçok kişinin daha sonra pişman olduğunu gösteriyor.
Тем не менее факты показывают, что многие из тех, кто решился на аборт, позднее сожалеют об этом.

Çocuk aldırmanın gerçekten bir bebeği öldürmek olmadığı şeklindeki yaygın olarak benimsenen görüşün de büyük etkisi vardır.
Общепринятое мнение, что аборт совсем не связан с убийством младенца, также усиливает это сильное влияние.

Aile yaşamını etkileyen başka üzücü bir istatistik ise, çocuk aldırmayla ilgilidir.
Еще одна печальная страница статистики, касающаяся семейной жизни,— аборты.

Kendisi, Yehova’nın doğmamış çocuğun hayatına ne gözle baktığını bildiğinden, çocuğu aldırmayı kesinlikle reddederek doktora, “yaşıyorsa ona dokunmayın!”
Зная, ка́к Иегова расценивает жизнь еще неродившихся детей, женщина твердо отказалась от аборта, сказав врачу: «Если плод жив, оставьте его!»

Ülkesindeki yasa koyuculara çocuk aldırmayı yasaklayan yasalar çıkarmaları yönünde baskı da yapabilir.
Он скорее всего попытается оказать нажим на законодателей своей страны, чтобы продвинуть законы, запрещающие аборт.

Çocuğu aldırmam bile senin karın olmam için yeterli olmaz.
И не могу сделать аборт, чтобы выйти за вас.