genetik mühendisliği
Inxhinieria gjenetike
Genetik oor Albanees
Genetik
Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees
Gjenetika
Türler arasi genetik nihayet ise yariyor.
Gjenetika e kryqëzimit të specieve po funksionon më në fund.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
genetik
tr
Biyolojik kalıtımı inceleyen bilim.
Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees
gjenetika
Türler arasi genetik nihayet ise yariyor.
Gjenetika e kryqëzimit të specieve po funksionon më në fund.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Oyuncaklar, beslenme çantaları, genetik araştırmalar...
Tani jamshëruarOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Dünyanın her tarafındaki insanların genetik kalıplarını karşılaştırarak, tüm insanların, bizler dahil şimdiye dek yaşamış her insanın ortak bir atası—ortak bir DNA kaynağı olduğuna ilişkin açık kanıtlar buldular.
Ashtu pra nuk jemi nguturjw2019 jw2019
Bu adam, bu çılgın çiftçi, hiçbir zararlı böcek ilacı, ot kırıcı ilaç ya da genetiği değiştirilmiş tohum kullanmıyor.
Ai dëshiron të të shohted2019 ted2019
Çünkü aslında, siyah bir Kenyalı'yla siyah bir Ugandalı arasındaki genetik farklılık, siyah Kenyalı'yla diyelim ki beyaz bir Norveçli arasındakinden daha fazla.
Shpresoj që e gjithë bota të flejë mirëQED QED
Kalıtım bilimci olmadığım için, genetikle ilgili her şeyi anlıyormuş gibi yapmayacağım.
Vajza ime eshte me tyted2019 ted2019
Bu bilgiye bakmaya başladığımızda, burnunuzdaki bu genetik bilginin yüzde 20'sinin, daha önce gördüğümüz hiçbir şeyle uymadığını görürüz -- bitki, hayvan, mantar, virüs, ya da bakteri, hiçbir şeyle.
Ke parĂ « kohĂ« t e fundit veten tĂ« nde nĂ « pasqyrĂ «?Nuk je mĂ « fĂ« mijĂ «!ted2019 ted2019
İnsan genetik kodunun çözülmesiyle ilgili projede yer alan önde gelen bilim adamlarından biri alçakgönüllükle şöyle söyledi: “Daha önceden sadece Tanrı’nın bildiği, insanın kullanım kılavuzunun küçük bir kısmına göz attık.”
A mos doni diç tjetër, ju zotërinj?jw2019 jw2019
Taylor genetik mekanizma hakkında şunları söylüyor: “[Genetik mekanizmanın], bir kuş yuvası yapılırken atılan adımların sırası gibi, özel bir tür davranış programını kuşaktan kuşağa aktarabileceğine ilişkin en ufak bir kanıt bile yoktur.”a Bununla birlikte, yuva yapımıyla ilgili içgüdüsel hikmet kuşaktan kuşağa aktarılır, öğretilmez.
I shpëtojmë në draftjw2019 jw2019
Yani Afrika'da genetik farklılıkların oluşması için daha fazla zaman geçti.
Shihemi për gjysëm ore?QED QED
Evrimi sürdüren iki temel süreç vardır: Doğal seçilim ve genetik sürüklenme.
Bum.Pastaj ajo bie në tokë dhe unë e gjuaj, e gjuajWikiMatrix WikiMatrix
Şimdi beyne geri dönersek, bu genetiği değiştirilmiş bir fareden ve adı ''Beyinkuşağı''.
As që kam menduarted2019 ted2019
21 Genetik kodu taşıyan DNA’nın yapı taşları olan nükleotitlerin elde edilmesi, yukarıda sözü edilenlerden çok daha zordur.
Shpejto!Sjellë atë këtu!jw2019 jw2019
Ve bu DNA'lardan... ...tarih içinde farklı zamanlardaki insan genomunu yeniden inşa edebiliriz... ...ve adaptasyon, risk faktörleri ve genetik hastalıklarla... ...ilgili olabilecek değişiklikleri araştırabiliriz.
Dhe ju jeni një psikopat i çmendurted2019 ted2019
İnsanlar arasındaki biyolojik farklılıklar kalıtsal yapıdan ve çevrenin bu genetik potansiyel üzerindeki etkisinden kaynaklanır.
Jam thjesht një turistjw2019 jw2019
Bitkilerdeki mutasyonların genetiğini yaklaşık 30 yıldır araştıran Lönnig şöyle açıklıyor: “Araştırmacılar bu çalışmaların, bitki ve hayvan yetiştiriciliğinin geleneksel yöntemlerinde devrim yaratacağını düşündüler.
Unë i kërkova babait tim për të më mësuar në lidhje me armët dhe luftën kundërjw2019 jw2019
Böylece genetik bilginin nasıl taşındığını gördük.
Ne jemi duke shkuar në këtë qytet të sigurt lagje me lagje...... dhe nga rruga në rrugëQED QED
Çarpık cinsel duygularda genetik, hormonal veya psikolojik etkenlerin de rolü olabilir.
Kemi akoma per te bere ketujw2019 jw2019
Bazen genetik bir eğilim söz konusudur.
Të iku oreksi?jw2019 jw2019
Genetik yollarla Biraderler'in doğumunu sağlamaya çalışıyordu.
Skuirëls janë të mërziçmeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Elma, özgür iradenin genetik kodunu kontrol eder.
Mos u afro, dhe ri në vendOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
“Genetik yapınız nasıl olursa olsun kilonuzu belirleyecek etken eninde sonunda beslenmeyle ve faaliyetlerle ilgili seçimlerinizdir.”
E pashë kur e mori, por nuk mund të bëja sgjë për ta ndalurjw2019 jw2019
Düşünün bir -- ve bu bizim üzerinde çalıştığımız şey -- bu bilgi haritasından mantığınız var, bilgisayar programlamanız var, grameriniz var, genetik biliminiz var, hepsi o çekirdekten geliyor, eğer bunu ve şunu bilirseniz, şimdi bir sonraki konsept için hazırsınız demektir.
Robin, bëj diçka për muaQED QED
Doğru, bu tıpkı hemolitik anemideki gibi genetik bir kusur.
Ju pengoni njeri- tjetrin si të çmendurOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ancak doğacak çocuklar genetik özelliklerinin diğer yarısını senden alacaklar.
Do që të dish se cilët prej tyre ishin frikacakë?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İyot açısından fakir bir beslenme, fiziksel veya ruhsal stres, genetik kusurlar, enfeksiyonlar, hastalıklar (genelde özbağışıklık hastalıkları) ya da çeşitli hastalıklarda kullanılan reçeteli ilaçların yan etkileri tiroidin işlevini bozabilir.
Ne jemi në veri, humbim gjurmët, pastaj me dy hapa prapa, Perëndim, më pas jugjw2019 jw2019
201 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.