tane oor Amharies
tane
Vertalings in die woordeboek Turks - Amharies
ዘር
Hardal tanesinin büyümesi açıkça görülürken mayanın yayılması başta görülmez.
የሰናፍጩ ዘር እድገት በግልጽ ይታያል፤ እርሾው በሊጡ ውስጥ የሚሰራጭበት ሂደት ግን መጀመሪያ ላይ አይታይም።
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Bu dilde, seslerin gırtlak vuruşlarıyla kesilmesi, bir kelimede çok sayıda ünlü harfin art arda gelmesi (tek bir kelimede beş tane ünlü art arda gelebilir), ünsüz harflerin çok az olması vaizleri çileden çıkardı.
በቤተክርስቲያን የትም ብሄድ፣ በወቅቱ ማንም ይሁን ነብዩ፣ አባላት እንዲህ ብለው ይጠይቃሉ፣ “ወደ ቤተክርስቲያኑ ዋና ማእከል ስትመለስ፣ እባክህ ለነብዩ ምን ያህል እንደምንወደው ትነግርልናለህ?”jw2019 jw2019
Okulda 13 yaşındaki Lea nasıl 23 tane Gençler Soruyor kitabı dağıttı?
በመንፈስ ሀይል ችላ የምንላቸውን በረከቶች እንድናውቅና ምስጋና እንዲሰማን ይረዳናል።jw2019 jw2019
Bir tanesini tutup çekiyorsunuz ve açılıyor.
የማቀው ሰም ለማየትም ዞር ዞር አልኩኝ።jw2019 jw2019
Bir küme oluşturan yedi tane cisim ile aynı sayıda cisimden oluşan başka bir küme arasında, “yedi tane olmaları” dışında ortak nokta yoktur.
የዚህን ትምህርት እንድናጠና፣ እንድናሰላስል፣ እና እንድንጠቀምበት ገፋፉን።jw2019 jw2019
İbadet salonunda herkesin vaaz etmesinin ne kadar önemli olduğunu duymuştu ve çantasına iki tane küçük kitap koydu.
ፈረስ በመቆጣጠር እና በመምራት ቁልፉ ሉጋም እና ልባብ ነው።jw2019 jw2019
“Çok ucuzdu, ben de bir tane aldım” dedi.
እንደ ሊሳ በልብ ንጹህ ከሆኑ፣ በግል ፈተናቸው መካከልም፣ ጌታን ከሚያፈቅሩ እና ከሚያገለግሉት አይነት ታማኝ ሴቶች መካከል በመሰብሰባችን ምስጋና ይሰማኛል።jw2019 jw2019
The Forest kitabına göre, “her avuç toprakta milyarlarca mikroskobik organizma bulunur. Fakat bu mikroskobik organizmaları saymazsak bile, 30 cm’e 30 cm yüzeyi olan ve 2,5 cm derinliğinde olan bir alanda 1.350 tane canlı bulunabilir.”
ለምሳሌ፣ አዳኝ ይኖርበት ከነበረው ባህል ተቃራኖ በመሆን የሰማርያ ሴትን በማነጋገር ውሀ እንድትሰጠው ጠየቃት።jw2019 jw2019
Bilinen 4.600 bakteri türünden yalnızca yaklaşık 300 tanesinin patojen olduğu, yani hastalık yaptığı düşünülüyor.
“እናም አሁን፣ እነሆ እንዲህ እላችኋለሁ፣ በፍትህ ለመስራት፣ በትህትና ለመጓዝ፣ በቅድስና ለመፍረድ ወደ መልካም በሚመራው መንፈስ ላይ እምነታችሁን አድርጉ፤ እናም ይሄ የእኔ መንፈስ ነው።jw2019 jw2019
İsa hardal tanesinin şaşırtıcı şekilde büyümesine değinerek Tanrı’nın Krallığının büyüme, koruma ve tüm engelleri yenme gücüne dikkat çekti.
በሌላ አባባልም፣ በስኬታ መፅናት አለብን።jw2019 jw2019
Ölen her kadın için, 20 tane de yaralı kalan var.
ውድ ወንድሞቼ እና እህቶቼ፣ በዚህ ታላቅ የኋለኛው ቀን ቅዱሳን የኢየሱስ ክርስቶስ ቤተክርስቲያን የጉባኤ አዳራሽ ውስጥ እንደገና በምንገናኝበት በሙቀት ሰላምታ እሰጣችኋለሁ።ted2019 ted2019
O sıralarda bu yayından Tokmak’ta sadece bir tane olduğu için kitabı elle çoğalttık.
በቤት ስራቸው ላይ እርዳታ ለመስጠት ጠይቁ።jw2019 jw2019
Glagolitik alfabedeki karakterlerden birkaç tanesinin, el yazısına benzeyen Yunanca veya İbranice alfabeden alındığı anlaşılıyor.
እንደእዚህ አይነት ነገር ለመሆን እንደሚችል ለሚያስቡት— “ዛሬ እግዚአብሔር ለእኛ መናገሩ እውነት ነው፣ ብለው ለሚጠይቁት?” —በሙሉ “እንድትመጡ እና እንድታዩ” (ዮሀንስ 1፥46).jw2019 jw2019
Kimi, pirinç tanesinden küçüktür, kimi de bir insan boyunu geçer.
ልክ እንደማታውቀው የሶስታ አመቷ ልጅ፤ እኛም ሌሎችን ባልተሟላ ወይም ትክክል ባልሆነ አረዳድ ልናያቸው እንችላለን።jw2019 jw2019
Çaldığım parçalardan bir tanesini, bir Şahit Nazi toplama kampında bulunduğu sırada yazmıştı.
... እርሱ አመንዛሪ(ዎችን) [አነጋገረ]፣ ከቀረጥ ሰብሳቢው ጋር አብሮ [በላ]... ብርቱ ያልሆኑ ሴቶች እና ልጆችን ጓደኛ አደረገ... [እንዲሁም] ስለ ጥሩው ሳምራዊ ታሪክ ሰጡልን።jw2019 jw2019
Böylece üst taş alt taşın üstünde döndüğünden tahıl taneleri iki taş arasına yayılır ve ezilirdi.
በሌላ አነጋገር፣ እርሱ ለእናንተ ምርጥ የሆነውን ማወቅ ብቻም አይደለም፤ ለእናንተ ምርጥ የሆነውን እንድትመርጡ በጣም ይፈልጋል።jw2019 jw2019
İnsan Genomu Projesi’nin bildirdiğine göre genomun tümü kâğıda aktarılsaydı, 200 tane büyük boy 1.000 sayfalık kitap doldururdu.
ይህ አገልግሎት ሴኪቺን እየተንከባከብኩ ደስታ እንዳገኝና የአእምሮ ሰላሜን ጠብቄ እንድመላለስ ረድቶኛል።jw2019 jw2019
Hardal tanesinin büyümesi açıkça görülürken mayanın yayılması başta görülmez.
1:13:- “ሳላውቅ ባለማመን ስላደረግሁት ምሕረትን አገኘሁ [በማለት ሐዋርያው ጳውሎስ ተናግሯል።]”jw2019 jw2019
Bu kuşlar o kadar ucuzdu ki, iki paraya dört tane satın alan birine, bir serçe de bedava veriliyordu.
ትንሽ በጣም ደግ በመሆኔ። 5jw2019 jw2019
Ev sahibiyle, hakikate ilgi gösteren bir kişiyle ya da Kutsal Kitap tetkikinizle konuşurken, bu makaleleri kullanarak cevap verebileceğiniz bir soru ya da itirazla karşılaştığınızda karşınızdaki kişiye aynı dergiden bir tane verin ve konuyu müzakere etmeyi teklif edin.
በፍቅርም አስተምረውናል።jw2019 jw2019
Yine de ekilip toprakta tohum olarak ‘öldüğünde’ filizlenebilir ve zamanla buğday taneleriyle dolu bir başak haline gelebilir.
ለምሳሌ ስለ ነቢይ ጆሴፍ ስሚዝ መለኮታዊ ጥሪ በእምነታቸው ወላዋይ የሆኑትን ሰዎች ሄጀ ለመርዳት ስሞክር ስሜቱ ወደ እኔ ይመለሳል።jw2019 jw2019
Bu varsayıma göre, belki de, farklı farklı koşulları olan sayısız evren var ve biz onlardan yalnızca bir tanesinde yaşıyoruz; ancak bu evrenlerin hiçbirinde ne amaç, ne de tasarım var.
በሚያምረው የፀደይ ጠዋት በ1820፣ በጫካ ውስጥ ገባ እና በፀሎት ተንበረከከ።jw2019 jw2019
Yedinci bela, tanelerine ateşin de karıştığı çok şiddetli dolu idi.
ገንዘብን መቆጣጠርjw2019 jw2019
Örneğin son zamanlarda Avustralya’da, bir yıl içinde Lathamus discolor cinsi 30 papağan camlar yüzünden öldü, ki bu kuştan dünyada sadece 2.000 tane kalmıştı.
ጸሎቴም እንደ ካህናት ድርጊታችን በመምህር አገልግሎት ላይ ካሉት ከሚጠበቀው ጋር አንድ እንዲሆኑ ነው።jw2019 jw2019
31:12) Bazı ana babalar, mümkün olduğunda çok küçük çocuklarının bile elinde incelenen yayından kendilerine ait bir tane bulunmasını sağlıyor.
በቡድኑ ውስጥ ስምምነት በዳግም እንዲመለስ ታላቅ ፍላጎት ተሰማቸው እና ፓርሊ ከእነርሱ ጋር እንዲመለስ አሳመኑት።jw2019 jw2019
Daha önce sözleri alıntılanan Bill, “Tane tane ve doğru şekilde konuşun, ama sanki bir bebekle konuşuyormuş gibi de olmasın” diyor.
ግን፣ ስራው ዘለአለምን የሚያቅፍ ነው።jw2019 jw2019
201 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.