içinde oor Portugees

içinde

pre / adposition

Sınırları arasında.

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

em

bywoord

Sınırları arasında.

Proje üç yıldan daha az bir süre içinde tamamlanacak.
A obra estará concluída em menos de três anos.

dentro

bywoord

Ben üç gün içinde bu romanı okuyarak tamamladım.
Terminei de ler este romance dentro de três dias.

Soortgelyke frases

içine almak
classificar · incluir · subordinar

iç savaş
guerra civil

içe aktarma biçimi
formato de importação

içini çıkarmak
estripar

Microsoft® Office Outlook® 2007 için Business Contact Manager
Business Contact Manager para Microsoft® Office Outlook® 2007

Uzaktan Yönetim için Internet Information Services 7 Yöneticisi
Gerenciador do Serviços de Informações da Internet 7 para Administração Remota

Macintosh için Dosya Sunucusu
Servidor de Arquivos para Macintosh · Servidor de Ficheiros para Macintosh

voorbeelde

Yaşamda büyük acılar çeken bizler için hiçbir ödence için söz vermez.
E ele não promete nenhuma recompensa para nós, que tanto sofremos com a vida.

Yardımınız için teşekkür ederiz.
Obrigado pela ajuda.

Hashimoto ve Horibe Kira'ya pusu kurmak için tapınağa gitmiş!
Hashimoto e Horibe foram ao templo para atacar Kira de tocaia!

Uyumak için eve gideceğim
Vou ir dormir na minha casa

Ama arkadaşlık içten olduğu sürece, umut tükenmez
Mas a esperança ainda permanece, enquanto toda a Comitiva for leal

Asla kardeşim için birini öldürmem.
Eu nunca o faria.

Kadını hamile bıraktığını öğrenince, kendi kariyerini kurtarmak için kadını öldürdü.
Depois que a viu grávida, a matou para salvar a própria carreira.

Üç saniye içinde, hepimiz öleceğiz.
Em 3 minutos, todos nós estaremos mortos.

Babanın deliye donmesi icin yeterli sebep.
Tornando um pai muito irritado, que surtou.

Bira için sağ ol.
Obrigado pela cerveja.

Senin için bu kadar önemli mi?
Significa assim tanto para ti?

Bu senin için epey zor olacak gibi
Isto vai ficar muito desgastante para você

Bana Cece'ye olanları söylediğin için sağ ol.
Obrigada por me teres contado da Cece.

Silahlı kişinin şirketin eski teknik danışmanı olduğu ve şirketteki küçülme sonra işten çıkarıldığı için akli dengesini kaybettiği iddia edildi.
O assassino, um consultor de TI da companhia, estava com raiva por ter sido demitido recentemente.

Üç eyalet içindeki en iyi düğün grubunda bas çalıyor.
Ela é baixista na melhor banda de casamentos da cidade.

Bu da eski bir dost için #, # eder
Fica por #. # para um velho amigo

Arkadaşlarımla biraz içtim ve şükürler olsun ki, buraya gelip kalbimdekileri sana söyleme cesareti verdiler.
Bebi uns copos com as minhas amigas e ainda bem, porque me deu a coragem de vir aqui dizer-te o que sinto mesmo.

" Çayırda hayat, patlatmak için harcayacağın barut kadar bile değerli değildir. "
" A vida na campina não vale a pólvora para explodir tudo para o inferno. "

Çantanın içinde, kitap kulübünün sonraki kitabı var.
E dentro da bolsa está o próximo escolhido do clube do livro.

Şu an ihtiyacım olan şey ağrıyı unutmak için dikkatimin dağılması.
O que preciso agora é distração para a dor.

Bak, kimin için çalışıyorsun?
Olhe, para quem você está trabalhando?

Kas yapmak için alınan ilaçların insanı güçsüz düşürdüğü konusunda doktorun biri beni uyarmıştı...
Um médico me disse que, tomando qualquer coisa para criar músculos, acabará estéril.

Yapılabilmesi için iki ebeveynin de kanlarını vermesi gerekiyor.
Exige que seus pais te doem sangue.

Şu anda senin için işte o " benim ".
E agora, para você, esta coisa sou eu.

Bir kaç yıl önce, içlerine sedir talaşı eklemeye başladım.
Há uns anos, comecei a adicionar pedaços de cedro às garrafas.