evlilik oor Russies

evlilik

[eβlilic] naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

брак

naamwoord manlike

Bir Hristiyan olabilir misin ve aynı zamanda eş cinsel evliliği destekleyebilir misin?
Можно ли быть христианином и в то же время поддерживать однополые браки?

брачный

[ бра́чный ]

adjektief

Tom bir evlilik sözleşmesi imzaladı.
Том подписал брачный договор.

супружество

[ супру́жество ]

naamwoord onsydig

Belki de evlilik uzun olduğu ve eğer kavga etmezsen, konuşacak şeyler tükeneceği içindir.
Может быть потому, что супружество продолжается долго, и если вы не ссоритесь, у вас закончатся темы для разговоров.

брачный союз · свадьба · замужество · женитьба

Soortgelyke frases

Çocuk evliliği
Детский брак

Akraba evliliği
эндогамия

evlilik sözleşmesi
брачный договор · брачный контракт

Evlilik cüzdanı
свидетельство о заключении брака

evlilik dışı
внебрачный

Eşcinsel evlilik
однополый брак

Evlilik öncesi seks
Добрачный секс

eşcinsel evlilik
гей-брак · однополый брак

yabancı ile evlilik
смешанный брак

voorbeelde

(Yakub 3:2) Fakat evlilikteki hakaret sözlerinin kapsamı daha geniştir; eş üzerinde hâkimiyet veya denetim kurmayı amaçlayan, aşağılayıcı ve eleştirici sözleri içerir.
Но злоречие в браке — это нечто большее; оно включает в себя унижающие и осуждающие высказывания, цель которых — господствовать над брачным спутником или управлять им.

Erken yaşta cinsel ilişkiye girmenin, evlilik dışı hamileliklerin, AIDS ve cinsel yolla bulaşan başka hastalıkların getirdiği ciddi duygusal sorunlarla boğuşan gençlerin sayısının giderek arttığı bu zamanda, Kutsal Yazıların cinsel ilişkiyi evliliğe saklamak . . . . konusundaki öğüdü gerçekten de çok yerindedir, yararlıdır ve ‘güvenli’ bir cinsel ilişkinin tek yoludur” (Parenting Teens With Love and Logic).
Сегодня, когда все больше подростков сталкиваются с серьезными эмоциональными последствиями ранней половой жизни, внебрачных беременностей, СПИДа и других передающихся половым путем заболеваний, библейский совет иметь интимные отношения только в браке... остается наиболее актуальным и практичным, единственным, который гарантирует „безопасный секс“» (Parenting Teens With Love and Logic).

Hatta evlilik ve ilişkilerden bahsederken kullandığımız dil bile bunu gösteriyor.
Даже слова, которые мы используем, говоря о браке или отношениях, чётко отображают это.

Tıpkı benim de anne babamın evlilik cehenneminde ortaya çıktığım gibi...
Так же как я рос в аде супружества моих родителей.

Beni kandırdı ve evliliğimizin devamlı olacağına inanmıyor.
Она меня обманула и не верит, что наш брак будет долгим.

Tony, “16 yıldır mutlu bir evlilik sürdürüyoruz,” diyor.
«Мы женаты уже 16 лет и очень счастливы»,— говорит Тони.

Evliliğinin yürümemesi beni cidden üzdü
Мне очень жаль, что ее брак не удался

Kendinle yaptığın ebedi evliliği.
Узы вечного брака с самой собой.

Kamala'yla evliliğim 30 yıl sürdü.
Я был женат на Камале 30 лет.

Evlilik hakkında bir şey bilmese de, pastalar hakkında çok şey bildiği kesin.
В семейной жизни Опра, конечно, ни в зуб ногой, а вот в тортиках разбирается.

Eşcinsel evlilik ülkeyi neden bölecekmiş, bir açıklayın bana.
Объясните мне наконец, как гомосексуальные браки могут уничтожить эту страну!

Uygun bir konuşma tarzı evlilikte mutluluğu korumaya nasıl yardım edecek?
Как учтивая речь поможет сохранить брак счастливым?

Bu ilişkiye başladım çünkü bana evliliğinin sona ermek üzere olduğunu söylemiştin.
Я с тобой встречаюсь только потому, что ты сказал, что твой брак на последнем издыхании.

(Matta 4:4, 7, 10; Luka 19:46) Gerçekten de, İsa evlilik hakkında konuşurken, kaynak olarak Yunan felsefi varsayımlarını değil, Tekvin’in yaratılış kaydını kullandı.
Иисус многократно цитировал Писания как авторитетный источник, часто начиная свою речь словами: «Написано» (Матфея 4:4, 7, 10; Луки 19:46).

Evlilikten mi konuşuyorsunuz yeğenim?
Подумываешь о браке, племянница?

Şahitlerin eşlerine bağlılıkları evliliğin kurucusu olan Yehova Tanrı’yı yüceltiyor ve ‘O’nun öğretimini süslüyor’ (Mat.
Сохраняя верность в браке, они украшают учения Бога и прославляют Творца, как Основателя брака (Матф.

Evliliğinden pişmanlık duyup bu yüzden acı çektiği inancı yalnızca kinini artırıyordu.
Мысль о том, что он раскаивается в своей женитьбе и страдает от этого, только усиливала ее озлобление.

Anna Fromm, 23 yaşında mutlu bir evliliği var, felaketten yedi yıl önce.
Анна Фромм в 23 года. Замужем, счастлива, до аварии остаётся ещё 7 лет.

Kafasındakileri iyice tartmış ve evliliğinin artık sona erdiğini kabul etmişti o zaman.
Она все обдумала и смирилась с мыслью, что ее замужеству пришел конец.

Kral, evliliğe onay verdi.
Король благословил ваш союз.

Eşlerden birinde alkol veya uyuşturucu alışkanlığı varsa, evlilik büyük sıkıntı içine düşer.
Если один из супругов злоупотребляет алкоголем или наркотиками, это доставляет огромные трудности в браке.

Kimse artık evlilikten bahsetmiyordu.
О свадьбе речь больше не заходила.

Bu nedenle siz kocalar, evlilik düzenlemesinin nasıl kurulduğu üzerinde düşünün.
Поэтому мужьям нужно размышлять о том, как был основан брак.

Bir de bu sebeple hala nişanlanmıyoruz, aramızda evlilik konusu, ya da ileride ne yapacağımızın lafı hiç edilmiyor.
Мы даже никогда не заговаривали ни о свадьбе, ни о том, что будем делать дальше.

Bazı Evlilikler Neden Başarısız?
Почему браки распадаются