başkan oor Albanees

başkan

/baʃˈkan/, [baʃkan] naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees

kryetar

Samuel Laze

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Başkan

Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees

president

Sayın Başkan, uçuş planından sapmak iyi bir fikir değil.
Z. President, nuk është ide e mirë të devijojmë nga plani fluturimit.
wikidata

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

Belediye başkanı
kryetar
Devlet başkanı
Kreu i shtetit

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Ve başkasının seni bırakmasını beklemeden, gitmen gereken yere kendin git.”
Jo tani, Henrijw2019 jw2019
Bizim Sezar’dan başka kralımız yok” diye bağırırlar (19:15).
Nese mer O' Miles, okayjw2019 jw2019
Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) başkanı Thomas Mirow # Şubat Pazartesi günü, Hırvatistan' a Perşembe ve Cuma günü gerçekleşecek ilk ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, EBRD' nin # yıl sonuna kadar ülkeye # ila # milyon avroluk yatırım yapacağını söyledi
Kështu e djeg?Setimes Setimes
Eşini kaybeden ve başka acı olaylar yaşayan bir birader şöyle dedi: “Şunu öğrendim ki karşılaştığımız sınavları, onların zamanını ve hangi sıklıkta olacağını biz seçemiyoruz.
Çka ndodhi me atë djalin atje jashtë?jw2019 jw2019
Başkalarına kendimizden verdiğimizde, sadece onlara yardım etmiş olmayız, kendi yüklerimizi daha kolay taşınır kılan bir mutluluk ve doyum da tadarız.—Resullerin İşleri 20:35.
Shplodhuni # ditë dhe do gjendemi në Hamburgjw2019 jw2019
13 Çevre ibadetinde bir konuşma dinledikten sonra bir birader ve onun ikiz kız kardeşi, altı yıldır müşareket kesilmiş olan ve başka bir yerde yaşayan anneleriyle ilişkilerinde ayarlamalar yapmaları gerektiğini fark ettiler.
Mos bëj kaq shumë pyetjejw2019 jw2019
ABD Başkanı George W. Bush Afganistan' daki NATO misyonunda görev yapmış Hırvat askerlerini # isan Cumartesi günü Zagreb Havalimanı' nda karşıladı. [ Getty Images ]
E mora mesazhin tënd, çfarë ka?Setimes Setimes
Çevre gözetmeni, incelediği kayıtlarla ilgili sorusu varsa salı akşamı yapılacak ibadetten önce koordinatörle veya cemaatteki başka bir ihtiyarla toplantı yapar.
Kont, Qenke tijw2019 jw2019
Suzanne öğrendiklerini hemen başkalarıyla paylaştı.
Njerëz të mirë, burrat e Uest Istmen... sapo ishit dëshmitarë të debutimit të... vajzave ketrusha!jw2019 jw2019
Öyleyse, Meryem’in başka çocuğunun olmadığına hiç kuşku yoktur.”
Hej shpirt.Njatjetajw2019 jw2019
+ 20 Çünkü atalarına yeminle vaat ettiğim+ süt ve bal akan topraklara+ onları getireceğim, orada yiyip+ doyacaklar, semirecekler+ ve başka tanrılara yönelecekler,+ onlara kulluk edecek, Bana saygısızlık yaparak ahdimi bozacaklar.
Çfarë po bën?jw2019 jw2019
Hakikati başkalarına, hatta mesajımıza karşı çıkanlara duyurmak için gereken cesarete kendi başımıza değil, Yehova’nın yardımıyla sahip olabiliriz.
Pasi ke bërë seks me një vajzë, dhe je i shtrirë pranë saj, je i tensionuar?jw2019 jw2019
Eğer eski dergilerimiz biriktiyse belki hizmet gözetmeni ya da başka bir ihtiyar onları dağıtmak üzere etkili yollar bulmamıza yardım edebilir.
Lëre mos t' ja filloj tanijw2019 jw2019
Karadağ' daki gazetecilerin öz denetim organının eski başkanı Mirsad Rastoder, medya özgürlüğünün genişlemesinin meslek standartlarına duyulan saygıya bağlı olduğuna işaret ediyor
Dhëndri të puthë gruanSetimes Setimes
Harcanan başka bir yeteneğin daha.
Keni mjaft karburant në... bombulat për të shkuar atje, por jo mjaftueshëm për t' u kthyerOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Erken yaşta cinsel ilişkiye girmenin, evlilik dışı hamileliklerin, AIDS ve cinsel yolla bulaşan başka hastalıkların getirdiği ciddi duygusal sorunlarla boğuşan gençlerin sayısının giderek arttığı bu zamanda, Kutsal Yazıların cinsel ilişkiyi evliliğe saklamak . . . . konusundaki öğüdü gerçekten de çok yerindedir, yararlıdır ve ‘güvenli’ bir cinsel ilişkinin tek yoludur” (Parenting Teens With Love and Logic).
janë thjesht idiotëjw2019 jw2019
Örneğin, “Onur ve Didem uyumlu bir çift olurdu” gibi masumane bir söz, bir başka seferinde “Onur ve Didem uyumlu bir çift oldu” şeklinde söylenebilir. Oysa Onur ve Didem’in, aralarında olduğu sanılan romantik ilişkiden haberleri bile yoktur.
Kjo nuk është në rregulljw2019 jw2019
Bir ana noktadan başka bir ana noktaya geçerken yapılan ara dinleyicilere düşünme fırsatı verir.
Për shëndetin Romës, senati duhet të gjakosetjw2019 jw2019
Frank, eve başka kızlar getirme.
Dhe nëse këto nuk do funksionojnë, vrapo, dhe mos ndalo deri sa të arrish në qytetOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yine de, okulda olsun, iş yerinde ya da başka bir ortamda olsun, doğru tarafta tavır aldığımızda, Yehova vefalı sevgimizi doğal karşılamaz.
Ai thote qe do qe hebrenjte te krijojne vete kinemane e tyrejw2019 jw2019
24:14). Ayrıca bu işe eskiden katılıp artık katılmayan başka kişiler var.
Me pak më shumë harkjw2019 jw2019
15 Başkalarına yardım etme sorumluluğu tabii ki, sadece cemaatin huzuru ve birliği tehlike altına girdiği zamanlarla sınırlı değildir.
Dua që ta dijsh se nuk je e detyruar të rrishjw2019 jw2019
Ancak karar verirken hesaba katmamız gereken başka etkenler de var.
Një nënë është me vlerë më shumë se çdo gjë që ata keni thënë jujw2019 jw2019
SNSD partisinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı Milorad Dodik, anlaşmanın uluslararası toplumdan gelen baskının değil, yerli siyasi partiler tarafından sağlanan bir uzlaşmanın sonucu olduğunu söyledi
Do t' ju ndihmoje ta gjeniSetimes Setimes
İşaya’nın çağdaşı Mika şunu bildiriyor: “Hak olanı yapmak, ve merhameti sevmek, ve Allahınla alçak gönüllü olarak yürümekten başka RAB senden ne ister?”
Bah?I dëgjoj vazhdimishtjw2019 jw2019
203 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.