مشترك oor Turks

مشترك

Adjectivemanlike

Vertalings in die woordeboek Arabies - Turks

ortak

adjektief
يمثل إدراك أوجه الإنسانية المشتركة فيما بيننا بطبيعة الحال مجرد البداية لمهمتنا.
Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır.
plwiktionary.org

müşterek

ar
(Ar. iştirāk “ortak olmak”tan muşterek) 1. Birden çok kimse veya şeyi ilgilendiren, onlara has olan, onların katılmasıyle meydana gelen, ortak3: Artık hasmın hezîmeti bütün kavmin dil-hâh-ı müşterekidir (Cenap Şahâbeddin). Kılıç Arslan’ın ve Melik Dânişmend’in müşterek zaferi olan bu muhârebeden sonra Bizans kartalı bir daha Anadolu’da uçamaz (Ahmet H. Tanpınar). 2. Ortaklaşa kullanılan, birden fazla kimsenin malı olan: “Müşterek ev.” “Müşterek mera.” 3. zf. Berâberce, ortaklaşa: “Müşterek çalıştılar.” “Müşterek satın alınan mülk.” ѻ Müşterek bahis: At yarışlarında, koşan atlardan kazananı tahmin etme esâsına dayanan ve bilet alınarak oynanan tâlih oyunu, bahs-i müşterek. Müşterek harekât: asker. Kara, deniz, hava vb. kuvvetlerin birlikte yaptıkları askerî harekât. Müşterek mülkiyet: Bir mal üzerinde birden fazla kimsenin belli bir hisseye sâhip olduğu mülkiyet şekli.
أتعرف, ماقلته هذا الصباح, جعلنى أظن ان هناك عوامل كبيرة مشتركة بيننا.
Bu sabah söyledikleriniz çok müşterek noktamız olduğunu bana düşündürdü.
uğur akıl

noun adverb
لا أستطيع التخيل أن زوجتي مشتركة في شيء كهذا
Kendi eşimin böyle bir durumun parçası olduğunu hayal edemiyorum.
plwiktionary.org

abone

naamwoord
أهالي الضحية الخامسة والسادسة والسابعة ليسوا مشتركين لكنهم لديهم جيران مشتركين
Beş, altı ve yedi numaralı kurbanların aileleri abone değildi ama abone olan komşuları vardı.
MicrosoftLanguagePortal

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

فاتورة مبيعات مشتركة بين الشركات الشقيقة
şirketlerarası satış faturası
لغة تواصل مشترك
lingua franca
حركة مشتركين
abonelik işlemi
مشترك في List Builder
List Builder Abonesi
أمر مبيعات مشترك بين الشركات الشقيقة
şirketlerarası satış siparişi
سوق أوروبية مشتركة
Avrupa Ekonomik Topluluğu · avrupa topluluğu
تجميع مشترك
paylaşılan derleme
قاعدة بيانات المشترك
abone veritabanı
خط المشترك الرقمي
DSL

voorbeelde

Advanced filtering
فجأة، كان التهديدان المشتركان الذي دفعا البلدين للتمتين العلاقات معا طيلة عقود، قد تلاشى.
Aniden, on yıllardır onları birbirine yakınlaştıran iki ortak tehdit, az çok yok oldu.ted2019 ted2019
أبي ليس بيننا شيء مشترك
Baba, hiç ortak yanımız yok.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
أولًا، تؤكد "اسيريكا" الإنسانية المشتركة.
Birincisi, İsirika ortak insanlığı destekliyor.ted2019 ted2019
إن المشترك الذي تحاول الاتصال به غير متوفر أو خارج منطقة التغطية
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor ya da kapsama alanı dışında da olabilir.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
لقد كان تعاون مشترك
Bu bir işbirliğiydi.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
لديه شيء مُشترك معك
Ortak noktalarınız var.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
بيننا أشياء كثيرة مشتركة ، كلتانا تجد صعوبة في هضم منتجات الألبان
Onlar ikimizin tek ortak noktası.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
أخذ خطوة مثل هذه مؤلمه لكل المشتركون
Böyle bir kararı uygulamak herkes için zor bir dönemeçtir.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
نعم ، لكن هناك مخرج مشترك و هناك مصور سينمائي مشترك ، ما الأمر ؟
Evet, ama bir yönetmen ve bir de görüntü yönetmeni ile anlaştık, sorun ne?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
يبدو أنك والرجل الوطواط لكما عدو مشترك
Galiba Batman'le ikiniz ortak bir düşmana sahipsiniz.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
الأمر كله يعتمد على جعل علامتك التجارية أقوى، لجذب مزيد من المشتركين.
Bu daha çok insanın gelmesini sağladı.ted2019 ted2019
وجدت الآن في المجتمعات المتنوعة مثل اليهود على السواحل والنساء المسلمات، والكنائس الخاصة بالسود في نيويورك ونورث كارولينا، والحافلات التي تستقلها الراهبات تعبر أنحاء هذه البلاد حاملين معهن رسالة العدل والسلام، وتوجد بينهن روح دينية مشتركة بدأت تظهر على شكل بعثة دينية جديدة في هذا البلد.
Sahillerdeki Yahudi-indie başlangıçlarından, bir kadının camisine; New York ve Kuzey Carolina'daki siyahi kiliselere, bu ülkeyi adalet ve barış mesajıyla kateden rahibelerle dolu otobüslere, bu çeşitlilik içeren topluluklarda paylaşılan bir dini ruh olduğunu ve bunun, bu ülkede yeniden canlandırılmış din biçiminde ortaya çıktığını buldum.ted2019 ted2019
سارة بِلونا فِرغَسُن، اول مشتركة في برج المراقبة بالانكليزية في البرازيل
Brezilya’da Gözcü Kulesi dergisinin İngilizce baskısına ilk abone olan kişi Sarah Bellona Ferguson’dujw2019 jw2019
وبمقارنة نماذج وراثية بشرية من حول العالم، وجدوا ادلة قاطعة على ان البشر جميعا لهم سَلَف مشترك، مصدر مشترك لِدَنا DNA كل انسان عاش على الاطلاق، ويشمل ذلك كل واحد منا.
Dünyanın her tarafındaki insanların genetik kalıplarını karşılaştırarak, tüm insanların, bizler dahil şimdiye dek yaşamış her insanın ortak bir atası—ortak bir DNA kaynağı olduğuna ilişkin açık kanıtlar buldular.jw2019 jw2019
في الحقيقة ، ( لاري ) ، هناك شيء آخر مشترك بيننا
Başka ortak bir noktamız da var.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
لأنها تتيح لهم التواصل مع اشخاص لم يلتقوهم قط ولكن ثمة قاسم مشترك يجمعهم بهم.
Çocuğunuz daha önce hiç tanışmadığı, fakat ortak ilgi alanına sahip olduğu kişilerle konuşabilir.jw2019 jw2019
ولذا فأمنية تيد خاصتي مبنية على قاسم مشترك بين هذه التجارب.
Ve bu yüzden benim TED dileğim bu deneyimlerin ortak paydasına dayanır.ted2019 ted2019
كنت فقط أستمع إلى قصة حزينة للغاية.. عن صديق مشترك .. لم أره منذ فترة طويلة جداً
Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla ilgili üzücü bir haber aldım da.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
ضحيه للصوص مشتركين ؟
Sıradan hırsız işi olmalı?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
أعني فقط أن لديهم الكثير من الصفات المشتركة.
Bir sürü ortak noktaları var.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
لأن جريمة " آماندا " تبقى غير محلولة لقد تحققت دفاتر عناوين التوأمين والآن ليس لديهم أرقام إتصال مشتركة ولكن
Amanda'nın cinayeti de çözülemediği için ikizlerin adres defterlerini kontrol ettim.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
بداخل المنزل المشترك لدينا غرفة طعام واسعة لتكفي 28 شخص منا وضيوفنا، ونتناول العشاء سوياً ثلاث مرات في الأسبوع.
Ortak evlerimizin içinde 28'imizin ve misafirlerimizin oturabileceği geniş yemek odamız var ve haftada üç kez birlikte yemek yiyoruz.ted2019 ted2019
حسن ، إنه ألقاء مشترك للمسئولية
Müşterek bir günah keçisi.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
إعتقدت أنّنا مشتركون معاً في هذا.
Hepimiz birlikteyiz sanmıştım.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
ليس هذا ماقصدته بالضبط عندما قلت أرضية مشتركة
Ben size ortak nokta derken bundan bahsetmedim ki.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
202 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.