evlilik oor Deens

evlilik

[eβlilic] naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Deens

ægteskab

naamwoord onsydig

Mary Tom'un üçüncü evliliğinden olan en büyük çocuğu.
Mary er Toms ældste barn fra hans tredje ægteskab.

bryllup

naamwoord onsydig

Daha evliliğimizin ilk altı ayında, hata yaptığımı anlamıştım.
Seks måneder efter brylluppet vidste jeg, jeg havde begået en fejl.

giftermål

naamwoord onsydig

Kanunlarım hakkında mı yoksa evliliğin hakkında mı konuşuyorsun?
Snakker du om mine love eller dit giftermål?

gift

adjektief

Tom ve Mary zoraki evlilik yaptılar.
Tom og Mary blev gift i hast.

Soortgelyke frases

Çocuk evliliği
Børneægteskab

Akraba evliliği
endogami

evlilik sözleşmesi
ægtepagt

Eşcinsel evlilik
Homovielse

eşcinsel evlilik
homoægteskab

akraba evliliği
endogami

voorbeelde

(Yakub 3:2) Fakat evlilikteki hakaret sözlerinin kapsamı daha geniştir; eş üzerinde hâkimiyet veya denetim kurmayı amaçlayan, aşağılayıcı ve eleştirici sözleri içerir.
(Jakob 3:2) Men at rette verbale angreb mod hinanden er at gå et skridt videre fordi man gennem nedladende og kritisk tale forsøger at få magt over sin ægtefælle.

Erken yaşta cinsel ilişkiye girmenin, evlilik dışı hamileliklerin, AIDS ve cinsel yolla bulaşan başka hastalıkların getirdiği ciddi duygusal sorunlarla boğuşan gençlerin sayısının giderek arttığı bu zamanda, Kutsal Yazıların cinsel ilişkiyi evliliğe saklamak . . . . konusundaki öğüdü gerçekten de çok yerindedir, yararlıdır ve ‘güvenli’ bir cinsel ilişkinin tek yoludur” (Parenting Teens With Love and Logic).
I en tid hvor flere og flere teenagere mærker de alvorlige følelsesmæssige konsekvenser af for tidlig seksuel aktivitet, graviditeter uden for ægteskabet samt aids og andre seksuelt overførte sygdomme, er Bibelens vejledning om seksuel afholdenhed før ægteskabet . . . yderst relevant, den eneste form for ’sikker sex’ og virkningsfuld.“ — Parenting Teens With Love and Logic.

Tony, “16 yıldır mutlu bir evlilik sürdürüyoruz,” diyor.
„Vi har været lykkeligt gift i 16 år,“ siger Tony.

(Efes. 5:25, 27, 28) Karılarının mutluluğu için ilgi gösteren ve uğruna fedakârlık yapan bir koca, herhalde evliliğinin başarılı olduğunu görecektir.
(Efeserne 5:25, 28) En ægtemand der er interesseret i sin kones vel og som ofrer sig for hende, vil sandsynligvis opnå et lykkeligt ægteskab.

Uygun bir konuşma tarzı evlilikte mutluluğu korumaya nasıl yardım edecek?
Hvorfor vil det bidrage til et lykkeligt ægteskab at man taler pænt til hinanden?

(Matta 4:4, 7, 10; Luka 19:46) Gerçekten de, İsa evlilik hakkında konuşurken, kaynak olarak Yunan felsefi varsayımlarını değil, Tekvin’in yaratılış kaydını kullandı.
(Mattæus 4:4, 7, 10; Lukas 19:46) Da Jesus udtalte sig om ægteskabet, henviste han ikke til den græske filosofis gætteri, men til skabelsesberetningen i Første Mosebog.

Şahitlerin eşlerine bağlılıkları evliliğin kurucusu olan Yehova Tanrı’yı yüceltiyor ve ‘O’nun öğretimini süslüyor’ (Mat.
Deres trofasthed er en pryd for Jehovas lære og til pris for ham som den der har indstiftet den ægteskabelige ordning. — Matt.

Eşlerden birinde alkol veya uyuşturucu alışkanlığı varsa, evlilik büyük sıkıntı içine düşer.
Det er belastende for et ægteskab hvis en af ægtefællerne er stof- eller alkoholmisbruger.

Bu nedenle siz kocalar, evlilik düzenlemesinin nasıl kurulduğu üzerinde düşünün.
I mænd må derfor tænke over hvor ægteskabet stammer fra.

Ama evlilik ömür boyu sürecek bir şey.
Men ægteskabet er på livstid.

Evlilik tarihimiz.
Det er vores bryllupsdag.

Evliliğimize bir şans daha tanıması için ona yalvarmak ve dilenmek?
Bønfalde hende, tigge hende om at give vores ægteskab endnu en chance?

Bağlanmak, sorumluluk, evlilik, çocuklar.
Troskab, ansvar, ægteskab, børn.

Bazı Evlilikler Neden Başarısız?
Hvorfor nogle ægteskaber ikke holder

Öte yandan bir araştırmacı, fırtınalı bir evliliği olan bir kadının, duygusal ve fiziksel yönden sağlıklı bir bebek doğurma ihtimalinin, güvenli bir ilişkisi olan kadından yüzde 237 daha az olduğunu tahmin ediyor.
En forsker har beregnet at risikoen for at føde et psykologisk eller fysisk skadet barn er 237 procent større for kvinder som er låst fast i et konfliktfyldt ægteskab, end for kvinder i et trygt parforhold.

İsa’nın takipçisi olan ana baban evlilik için hazır olup olmadığını anlamana yardımcı olabilecek en uygun kişilerdir.
Som regel vil kristne forældre være de bedste til at hjælpe dig til at finde ud af om du er klar til at blive gift.

Cinsel ahlaksızlık yaygın olduğu için bir erkek veya kadının evli olması iyi olabilir; ancak eşler birbirlerini evliliğe özgü haklardan mahrum etmemelidir.
På grund af den udbredte utugt kan det være tilrådeligt for en mand eller kvinde at gifte sig, og de der er gift bør ikke nægte hinanden den ægteskabelige ret.

Yine de evlilik hakkında ne diyorsun?
Lad os gifte os alligevel.

O’nun Sözü şu kesin öğüdü verir: “Evlilik herkes arasında şerefli ve evlilik yatağı lekesiz olsun, çünkü fuhuş ve zina işleyenlere Tanrı hükmedecektir.” (İbr.
Guds ord siger udtrykkeligt: „Lad ægteskabet blive holdt i ære blandt alle og ægtesengen være ubesmittet, for Gud vil dømme utugtige og ægteskabsbrydere.“

MUKADDES KİTAP evlilikle ilgili gerçekçi bir tablo çizer.
BIBELEN giver et realistisk billede af ægteskabet.

▪ Yıkılan bir evliliğin getirdiği acılar
▪ De smertelige følger af en skilsmisse

Evlilikten bahsetmek mi?
At tale om ægteskab...

Evliliğimizi kurtaracağına
På vores ægteskab

2 Birçok insan, evliliklerinin sorunsuz geçmediğini kabul ediyor.
2 De fleste vil indrømme at der har været udfordringer som måtte overvindes.

İlk olarak, “Evliliği Sürekli Bir Bağ Yapmak” konuşması, evliliğin Yehova’nın gözünde dünyadaki birçok insanın düşündüğü gibi gözden çıkarılabilecek bir şey olmadığını hatırlattı.
Det første, „Opbyg et varigt ægteskab“, mindede stævnedeltagerne om at Jehova ikke betragter ægteskabet som noget midlertidigt, sådan som mange i verden betragter det.