benden oor Portugees

benden

Soortgelyke frases

Ben-Hur
Ben-Hur

benim hatam
minha culpa

ilginç sen benim resim tarif
parece cena de filme do

Benin
Benim · Benin

Ben Kingsley
Ben Kingsley

Benin Cumhuriyeti
República do Benim

benim evim senin evin
sinta-se em casa

Stadyum Ben Abdelmalek
Estádio Ben Abdelmalek

beni rahat bırakın
me deixa em paz · me deixa quieto

voorbeelde

Şimdi benim sıram, bu yüzden buradayım.
Agora é minha vez, por isso estou aqui.

Bayan Tadlock, bunlar benim çocuklarım ve onları götüreceğim.
Sra. Tadlock, estes são os meus filhos e vou levá-los comigo.

Tamam, bu bende.
Deixa comigo.

Bence sürekli bir kız arkadaş o kadar da önemli değil
Acho que ter uma namorada definida é exagero

Hayır, hepsi benim hatam.
Tudo foi culpa minha.

Benim işim bu.
Isso é parte do meu trabalho.

O benim oğlum.
É o meu filho.

Beni korkutmaya mı çalışacaksın?
Está tentando me assustar?

Bu benim hatam
É minha culpa

Aslında toplantıda çalarken beni gördünüz.
Você me viram tocando um desses na reunião.

Bu benim sandalyem ve onu ölümüne savunurum.
Essa é a minha cadeira, e eu a defendo até a morte.

Sonunda ne olursa olsun bence çoğu giysisiz atlamış.
Aposto que, a maioria acabou por saltar sem colete.

Beni böyle bırakma.
Não me deixe assim.

Dün buradan biri beni aradı.
Creio que alguém daqui me chamou ontem.

Bir oğlum bende kalsın!
Deixem-me ficar com um filho!

Evet, benim çabam bu.
Sim, este é meu empenho.

Bence başını daha çok kaldırmalısın.
Veja, acho que deveria erguer mais os olhos.

Bende aynı soruyu kendime soruyorum.
Tenho feito a mim mesma essa pergunta.

Kas yapmak için alınan ilaçların insanı güçsüz düşürdüğü konusunda doktorun biri beni uyarmıştı...
Um médico me disse que, tomando qualquer coisa para criar músculos, acabará estéril.

Burası benim evim.
É a minha casa.

Yoksa beni atlatıyor musun, Bert?
Você está me chifrando, Bert?

Şu anda senin için işte o " benim ".
E agora, para você, esta coisa sou eu.

Beni şutladığını sanıyordum.
Achei que tinha me expulsado.

Bu benim için yeni bir haber.
Isso é novidade pra mim.

Teknoloji konusunda benden çok daha bilgilisin.
Tu sempre foste muito mais engenhocas do que eu.