Beyaz oor Amharies

Beyaz

eienaam

Vertalings in die woordeboek Turks - Amharies

ነጭ

adjektief
Beyaza boyanmış binalar topluluğuna girdiğimizde büyük bir toplantı salonuna götürüldük.
ነጭ ቀለም ወደ ተቀባው ግቢ ከገባን በኋላ ወደ አንድ ትልቅ አዳራሽ ወሰዱን።
wikidata

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

beyaz

/bejɑz/ naamwoord, adjektief

Vertalings in die woordeboek Turks - Amharies

ነጭ

adjektief
Onları beyaz takım elbisesiyle, kolları açık bir şekilde selamlayan tapınak başkanı kimdi?
ነጭ ሱፍ ለብሰው እነርሱን ሰላም ለማለት የሚጠብቋቸው ማን ነበሩ?
tr.wiktionary.org_2014

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

Beyaz Rusya
ቤላሩስ
beyaz saray
ዋይት ሃውስ

voorbeelde

Advanced filtering
İsa’nın öldürülmüş olan meshedilmiş takipçileri hangi anlamda bir “beyaz kaftan” alacaklardı?
ሰማዕታት የሆኑ ቅቡዓን ክርስቲያኖች “ነጭ ልብስ” የሚቀበሉት እንዴት ነው?jw2019 jw2019
Onlar beyaz atın herkesi yenen Binicisi tarafından kesin olarak ortadan kaldırılacak.
ድል አድራጊ የሆነው የነጩ ፈረስ ጋላቢ ለአንዴና ለመጨረሻ ጊዜ ከቦታቸው ያስወግዳቸዋል።jw2019 jw2019
Çocuklar yüzeysel düşünmeye eğilimlidir. Yani onlar için bir şey ya siyahtır ya da beyaz.
ልጆች አንድን ነገር የሚያስቡት ‘ትክክል ነው ወይስ አይደለም’ ከሚለው አንጻር ብቻ ነው።jw2019 jw2019
“IŞILDAYAN, MAVİ BEYAZ BİR MÜCEVHER.”
“ሰማያዊና ነጭ ቀለም ያለው አንጸባራቂ ፈርጥ።”jw2019 jw2019
İngiltere’ye vardığımız gece yatmaya gittiğimizde heyecanlıydık ve beyazların biz Afrikalılara nasıl böylesine misafirperverlik gösterdiği konusunda konuşmaya devam ettik.
እዚያም ሞቅ ያለ አቀባበል ተደረገልን። በእንግሊዝ ባሳለፍነው የመጀመሪያ ምሽት በጣም ከመደሰታችን የተነሳ ሌሊቱን ሁሉ ነጮቹ ለእኛ ለአፍሪካውያን ስላሳዩን ደግነት ስናወራ አደርን።jw2019 jw2019
Daha önce Elçiler 1:10’da “beyaz giysiler içinde iki adam” ifadesiyle meleklerden dolaylı olarak söz edilir.
ከዚህ በፊት በሐዋርያት ሥራ 1:10 ላይ መላእክት “ነጫጭ ልብስ የለበሱ ሁለት ሰዎች” ተብለው በተዘዋዋሪ መንገድ ተጠቅሰዋል።jw2019 jw2019
Beyazlarla İlişkiler
ከነጮች ጋር የነበረን ግንኙነትjw2019 jw2019
6 Zosa dilini konuşan Noma isimli bir hemşire ilk başlarda mütevazı evine İngilizce konuşan cemaatteki beyaz kardeşleri çağırmaya çekiniyordu.
6 የቆሳ ቋንቋ ተናጋሪ የሆነችው ኖማ መጀመሪያ አካባቢ፣ በእንግሊዝኛ ቋንቋ በሚደረግ ጉባኤ ውስጥ የሚያገለግሉ ነጭ ወንድሞችን በደሳሳ ጎጆዋ ውስጥ ለመጋበዝ አመንትታ ነበር።jw2019 jw2019
24 Beyaz atın Binicisi yakında, dört nala koşan yağız atı yavaşlatıp durdurmak üzere dizginlerini çekeceği için gerçekten sevinebiliriz!
24 ከጥቂት ጊዜ በኋላ የነጩ ፈረስ ጋላቢ ይህን ጥቁር ፈረስ ለጉሞ እንደሚያቆመው በማወቃችን ምንኛ ልንደሰት እንችላለን!jw2019 jw2019
Beyazlarla temas birçokları için ölümcül oldu.
ከነጮች ጋር መገናኘት ለሕንዶቹ አደገኛ ነበር።jw2019 jw2019
Beyaz kumsallar, kirlenmemiş sular, rüzgârda hafifçe sallanan hindistancevizi ağaçları ve küçük meşalelerle aydınlatılmış teraslarda geçirilen ılık akşamlar olabilir.
ምናልባት በነጭ አሸዋ የተሸፈኑትን የባሕር ዳርቻዎች፣ ጥርት ብሎ የሚታየውን ውኃ፣ ነፋስ የሚያወዛውዛቸውን የዘንባባ ዛፎች እንዲሁም በረጅም ምሰሶ ላይ በተሰቀሉ ቲኪ ተብለው የሚጠሩ ችቦዎች በሚፈነጥቁት ብርሃን በረንዳ ላይ ሆነው የሚያሳልፏቸውን ሞቃታማ ምሽቶች ያስታውሱ ይሆናል።jw2019 jw2019
Tüm bunların sonucunda Güneş, uzaydan bakıldığında beyaz görünür.
በመሆኑም ፀሐይ ከሕዋ ስትታይ ነጭ ትመስላለች።jw2019 jw2019
Ancak büyük, beyaz çiçekler sağlıklıyken kokuları çok güzeldir.
አበቦቹ ምንም ጉዳት ካልደረሰባቸው ግን ትላልቅና ነጭ ከመሆናቸውም ሌላ ግሩም መዓዛ ይኖራቸዋል።jw2019 jw2019
İsa’nın, dünyayı yenen takipçilerine “beyaz taş” vermesi, onları masum, pak ve temiz olarak değerlendirdiği anlamına gelir.
ኢየሱስ ድል ላደረጉ በመንፈስ የተቀቡ ክርስቲያኖች ‘ነጭ ድንጋይ’ መስጠቱ እነርሱን ቅን፣ እንከን የለሽና ንጹሕ አድርጎ እንደሚቆጥራቸው ያሳያል።jw2019 jw2019
“Kaftanlarını yıkadılar, ve onları Kuzunun kanında beyaz ettiler.”
‘ልብሳቸውን በበጉ ደም አጥበው አንጽተዋል።’jw2019 jw2019
Makarna, beyaz ekmek ve beyaz pirinç gibi işlem görmüş ve neredeyse hiç besin değeri kalmamış gıdaları azaltın.
ነጭ ሩዝ እንዲሁም ከተፈተገ እህል የተዘጋጁ እንደ ፓስታና ነጭ ዳቦ ያሉ ምግቦች ብዙም ገንቢ ንጥረ ነገር ስለሌላቸው እነዚህን ምግቦች ቀንስ።jw2019 jw2019
Öyleyse bu beyaz taş İsa’nın galip olan meshedilmiş takipçisi için çok özel bir şeyin, yani Kuzu’nun düğününde gökte onurlu bir yere kabul edilişinin de işareti olabilir.
ስለዚህ አንድ ድል አድራጊ ቅቡዕ ክርስቲያን ነጭ ጠጠር መቀበሉ በበጉ ሠርግ ጊዜ በሰማይ ላይ ልዩ የክብር ቦታ እንዲያገኝ የመፈቀዱን በጣም ልዩ የሆነ መብት ሊያመለክት ይችላል።jw2019 jw2019
Bugünse, kızıl, siyah, açık kahverengi, sarı ve beyaza yakın renkteki dağ sığırları tek bir cins olarak sayılıyor.
በዛሬው ጊዜ ግን ሰዎች የደጋዋን ላም እንደ አንድ ዝርያ የሚቆጥሯት ሲሆን ቀለሟ ቀይ፣ ጥቁር፣ ነጣ ያለ ቡኒ አልፎ ተርፎም ቢጫና ነጭ ሊሆን ይችላል።jw2019 jw2019
Tapınağa girdiğinizde, sokakta giydiğiniz elbiseleri tapınağın beyaz elbiseleri ile değiştirirsiniz.
ወደቤተመቅደስ ስትገቡ፣ በየመንገድ የምትለብሱትን ልብስ በቤተመቅደስ ነጭ ልብስ ትቀይሩታላችሁ።LDS LDS
Ha’apai, palmiyelerle kaplı uzun beyaz kumsalları olan ve genelde fazla yüksek olmayan adalardan oluşuyor.
በአብዛኛው በዝቅተኛ ሥፍራ ላይ የሚገኙት የሃአፓይ ደሴቶች የዘምባባ ዛፍ የሞላባቸውና በነጭ አሸዋ የተሸፈኑ ረዣዥም የውቅያኖስ ዳርቻዎች አሏቸው።jw2019 jw2019
Beyaz Rusya, Estonya ve Litvanya’da kaydedilen intihar vakalarının sayısı Britanya’nınkinden dört kat daha fazla.
“ጠለፋ የተለመደ የሕይወት ገጠመኝ ሆኗል። በሜክሲኮ ለፖሊስ ሳያሳውቁ የታገቱ ሰዎችን ለማስለቀቅ ገንዘብ በአፋጣኝ መክፈል የተለመደ ሆኗል።”jw2019 jw2019
Evet, beyaz atlar üzerinde bir ordu.
አዎ፣ በነጫጭ ፈረሶች ላይ የተቀመጠ ሠራዊት ይታያል።jw2019 jw2019
Beyaz insanlara güvenmediğim için başta dinlemek istemedim.
ነጮችን ስለማላምናቸው በመጀመሪያ ላዳምጣቸው አልፈለግሁም ነበር።jw2019 jw2019
BEYAZ genelde ışığı ve temizliği temsil eder ve güven hissi verir.
ነጭ ብዙውን ጊዜ ከብርሃን፣ ከሰላምና ከንጽሕና ጋር ይዛመዳል።jw2019 jw2019
Ölü yıkanır, ona beyazlar giydirilir ve bir yatağa yatırılır.
ሬሳው ይታጠባል፣ ነጭ ልብስ ይለብሳል፣ ከዚያም በአልጋ ላይ ይደረጋል።jw2019 jw2019
201 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.