ana oor Frans

ana

/a'na/ naamwoord

Dinî bir kuruluşun başındaki kadın.

Vertalings in die woordeboek Turks - Frans

mère

naamwoord vroulike

En az bir çocuğu olan bir kadın.

Une femme qui a au moins un enfant.

Üzgünüm ama şu anda annem dışarıda.
Désolé, ma mère n'est pas là pour le moment.

principal

adjektief manlike

Kahve, Brezilya'nın ana ürünüdür.
Le café est la principale production du Brésil.

maman

naamwoord vroulike

En az bir çocuğu olan bir kadın.

Une femme qui a au moins un enfant.

Evet, kendine dikkat etse iyi olur, zira boz ana modundayım.
Ouais, et bien elle devrait faire gaffe, parce que je suis en mode maman ourse.

parent · central · essentiel · maître · fondamental · cœur · doche · Mère Nature · élément parent

Ana

İsa'nın annesi Meryem ("Tanrı'nın Annesi" olarak değinilir).

Soortgelyke frases

ana şablon
forme de base · masque

ana bilgisayar
hôte · ordinateur hôte

ana pencere
fenêtre principale

ana veri yolu bağdaştırıcısı
HBA

An American Prayer
An American Prayer: Jim Morrison

ana video
vidéo principale

ana gizli anahtar
secret principal

anında
aussitôt · immédiatement · instantanément · tout de suite · à la volée

ana renk
couleur primaire

voorbeelde

Doğru zaman olduğunu nasıl anlarsın?
Comment tu sais que c'est le bon moment ou quoi faire?

Ama kocamı herkesten iyi tanırım, ve şu an senin gibi birine ihtiyacı var.
Mais je connais très bien mon mari et il a besoin de quelqu'un comme vous en ce moment.

Şu andan itibaren.
Maintenant.

Şu anda gizli kameradasın.
Vous passez à La Caméra Cachée.

Konuşman uzun olduğu ölçüde basit olmalı ve ana noktaların o ölçüde göze çarpmalı ve kesin olarak ortaya çıkmalıdır.
Plus votre discours est long, plus il doit être simple et plus les points principaux doivent ressortir nettement.

Ana'ya göz kulak ol.
Occupe-toi d'Ana!

Şu anda senin için işte o " benim ".
Et maintenant, je vous demanderai de m'écouter.

Sadece bazı anlarda bir kaç saniyeliğine dışarıya çıkabildiği zamanlar oluyordu.
Il y avait des moments où il perdait contact avec la réalité pendant plusieurs secondes.

Fakat görünen o ki, yeni katılımcı Anal Kıl Praline'ye zor anlar yaşatacak gibi.
Mais il ressemble à nouveau venu Perle Anale est Praline donnante une course pour son argent.

Etrafta ana kablo gördün mü hiç?
T'aurais pas vu... des fusibles?

Arkaya da bir solaryum atayım diyordum ama şu an için ertelemeye aldım.
Je voulais faire un solarium, mais c'est un peu au point mort en ce moment.

Eğer erkek arkadaşın sana yemek yapmak için evine gelmişse,... ilişkinizi bir üst seviyeye taşıdığınızı anlarsın.
Quand ton copain vient chez toi pour te faire à diner, tu sais que ta relation monte à un autre niveau.

Samuel 25:41; II. Kırallar 3:11) Ana babalar, küçük ve ergenlik çağındaki çocuklarınıza –ister İbadet Salonunda, isterse de çevre veya bölge ibadeti yapılan bir yerde– herhangi bir görev verildiğinde, bu görevi sevinçle yerine getirmeleri için onları teşvik ediyor musunuz?
Parents, encouragez- vous vos enfants, petits et adolescents, à s’acquitter avec joie de n’importe quelle tâche qu’on leur confie, que ce soit à la Salle du Royaume ou à une assemblée ?

Jahre Nebukadnezars II” (An Astronomical Observer’s Text of the 37th Year Nebuchadnezzar II) makalesi, Paul V.
Jahre Nebukadnezars II ” (Paul V.

Vinci sorusturmasini kapattik Geldolf bir anda kocaman bir savas bütçesiyle valilik kampanyasina basladi.
On referme l'enquête, et Geldof est candidat grâce au magot.

" Lütfen bana anlatır mısın? "
" pourriez-vous m'en faire part? "

Şu an lisedesin canım.
Tu es au lycée.

Doğal olarak bizim için epey büyük bir andı.
Evidemment, c'était un grand moment pour nous.

Ürünlerimiz yeniliğin beklenmeyen kaynağından, sürdürülebilirlik için tasarımdan esinlenerek, şu ana kadar olduklarının en iyisidirler.
Nos produits n'ont jamais été aussi bons, inspirés par le design pour le développement durable, une source inattendue d'innovation.

MacGyver, Dalton'a ne olduğunu anlarsa bizi mahvedebilir.
Si MacGyver comprend ce qu'a Dalton, c'est foutu.

Ama sana söz veriyorum şu andan itibaren, hiçbir yere gitmiyorum.
Mais je te le promets, pour le moment, je ne vais aller nulle part.

İzleme cihazın etkinleştirebilecek biri varsa...... şu anda ona bakıyorum
Si quelqu' un peut remettre en route ce traceur, c' est lui

Oğlumuz her an buraya gelebilir, anlıyor musun?
Notre fils peut arriver.

Bayanlar ve baylar, 51.caddedeki bir sinyal problemi nedeniyle şu anda tüm trenler geçicektir.
Mesdames et messieurs, en raison dâ € TM un problà ̈ me de signal à la 51à ̈ me rue tous les trains sont actuellement retardés.

Ve o an hemen şimdi, ve o anlar geriye sayıyor, ve o anlar sürekli sürekli, sürekli, kaçıp gidiyor.
Et ce moment c'est maintenant, et ces moments sont un compte à rebours, et ces moments sont toujours, toujours brefs.